Hutbe Diyanet’ten, düzenleme iktidardan
Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1’inci maddesinde şöyle yazıyor: “İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.” Kanunun 3’üncü maddesinde de Diyanet İşleri Başkanının görevleri sıralanmış: “Başkan din hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması için gerekli tedbirleri alır. Bu amaçla; kaynakların etkin kullanımını sağlar; hizmetlerin düzenlenmesi, yürütülmesi, koordinasyonu ve denetlenmesi görevlerini yerine getirir; strateji, hedef ve performans kriterlerini belirleyip uygulanmasını temin eder.”
En genel tanımıyla laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını, devletin inançlar konusunda tarafsız olmasını ve toplumun dine değil, akıl ve bilime dayanan yasalarla yönetilmesini tarif ediyor. Laikliğin, cumhuriyetin değişmez niteliği sayıldığı Türkiye’de Diyanet’in varlığı bitmeyen bir tartışma. Laik bir ülkede devletin kadrolu, maaşlı imamı, papazı olmaz. Ama Türkiye’de var ve hem ‘din konusunda toplumu aydınlatmakla’ görevli kurumun hem de ‘kaynakların etkin kullanımını sağlamakla’ görevli başkanın eylem ve söylemleri sürekli eleştiri konusu olarak gündemde.
***
Son beş yılın verilerine bakıldığında, Diyanet İşleri Başkanlığı’na halkın kasasından aktarılan payın Sanayi ve Teknoloji, Kültür ve Turizm ve Dışişleri Bakanlığı gibi bakanlıkları geride bıraktığı görülüyor. Ancak kaynakların etkin kullanımını sağlamakla görevli........
© Birgün
