Üretmeden tüketenlerin sonu
Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde Eintracht Frankfurt deplasmanında aldığı 5-1’lik ağır yenilgi aslında tek bir maçın değil, uzun süredir devam eden bir çöküşün özeti gibiydi. Son yıllarda Avrupa kupalarında ülke takımlarının sahneye çıkışı, çoğu zaman aynı senaryoyla sonuçlanıyor: Büyük umutlarla kurulan pahalı kadrolar, sahada disiplinli, planlı ve sürdürülebilir bir modele sahip rakiplerin karşısında darmadağın olan takımlar.
Galatasaray’ın son 33 Şampiyonlar Ligi maçında sadece 3 galibiyet alabilmiş olması, durumun rastlantıdan ibaret olmadığının açık göstergesi. Bu tablo, yalnızca sarı-kırmızılıların değil, Türkiye futbolunun Avrupa’daki itibar kaybını özetliyor. Bir dönem Avrupa’nın ‘sürpriz yapabilen’ ekipleri arasında sayılan ülke takımları, artık gruplardan çıkmayı dahi mucizeye çevirmiş durumda.
Bu düşüşün temelinde yerel rekabet ortamının giderek zayıflaması yatıyor. Süper Lig’de son yıllarda birkaç kulüp dışında istikrarlı bir sportif vizyon ortaya koyabilen takım kalmadı. Sezon başına iddialı girenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu........
© Birgün
