Komisyon değil kural önemli!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu geçen hafta toplanamadı. Toplantının 12 Aralık 2025 tarihinde yapılacağı açıklandı. Asgari ücret süreci bu yıl Komisyon tartışmaları gölgesinde geçiyor. Bu durum işin esasını gölgeliyor. Türk-İş, Komisyon yapısında değişiklik olmazsa toplantılara katılmayacağını açıklamıştı. Bunun üzerine Komisyonda temsil edilmeyen Hak-İş de Komisyon yapısının değiştirilmesini istedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Almanya’da asgari ücretin işçi ve işverenlerce belirlendiğini dile getirerek, "Bizim de temel talebimiz, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun iki aktörü olmalı. Biri işveren, özel sektör, buraya kamu da dahil olabilir. İkincisi de işçiler. Bu ikisinin ortak belirlediği bir hakem de başkan olabilir. Belirleyemezlerse kura usulü olabilir. Bu olmadığı sürece, hükümet yer aldığı sürece ve sayıları da böyle kaldığı sürece maalesef bir şey değişmiyor. Bir de temsil konusunda işçi konfederasyonları, üye sayısı oranında orada yer almalı. Şu anda en büyük konfederasyon yer alıyor, diğerleri yer alamıyor. İşçi konfederasyonları üye sayılarınca komisyonda yer almalı" diye konuştu.
Komisyon’da temsil edilmeyen konfederasyonlardan DİSK ise geçen hafta açıkladığı Asgari Ücret Araştırması ile ilgili basın toplantısında asgari ücret tespitinde asıl meselenin Komisyon yapısı ve bileşimi değil, kurallar olduğunu açıkladı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Önemle vurgulamak isteriz ki; bize göre asıl mesele Komisyonun yapısı ve bileşimi değildir. Komisyon yapısının daha demokratik olması kuşkusuz mümkündür ancak asıl mesele asgari ücretin saptanmasına ilişkin kurallardır” dedi.
DİSK açısından asgari ücretin tespitinde olmazsa olmaz kurallar olarak şunlar açıklandı:
• İşçinin Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişiler Kriteri: Asgari ücret, uluslararası standartlara (ILO, BM standartlarına) uygun olarak sadece işçinin kendisi için değil, bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile birlikte geçinebileceği bir ücret olarak hesaplanmalıdır.
• Büyümeden Pay: Asgari ücret sadece enflasyona göre değil, genel ücret düzeyi ve ülke ekonomisindeki büyümeye bağlı olarak (Kişi Başına GSYH dikkate alınarak) toplu pazarlıkla saptanmalıdır.
Asgari ücrette tartışmanın Komisyon bileşimine sıkıştırılması doğru bir tutum değil. Öncelikle Hak-İş’in ifade ettiği “Hükümetin olmadığı Komisyon” önerisi doğru bir yaklaşım değil. Asgari ücret bir sosyal politika aracıdır ve Hükümetin bu nedenle sorumlu olması gerekir. Mesele Hükümetin Komisyonda olup olmaması değil, Komisyonun neye göre karar vereceğidir.
Türkiye’de Komisyonda şu anda işçi, işveren ve Hükümet beşer kişiyle temsil ediliyor. Kulislerde dolaşan öneriye göre Hükümetin temsilci sayısının 1’e düşmesi bir şey değiştirir mi? Elbette hayır.
Gelelim Hak-İş’in çare olarak sunduğu Almanya önerisine. Öncelikle Almanya’da asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında çalışanların oranı yüzde 8’dir. Almanya’da toplu iş sözleşmesi kapsamı yüzde 49’dur. Türkiye’de asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında çalışanların oranı yüzde 49,6’dır. Toplu iş sözleşmesi kapsamı ise yüzde 7-8 civarındadır. Almanya’da asgari ücret 2025 yılında 2.161 avro iken Türkiye’de (Kasım 2025 itibarıyla) 550 avro civarında. Almanya’da güçlü, Türkiye’de zayıf sendikalar vardır. Bu nedenle........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein