İş cinayetleri bilinenin iki katı!
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 8 Kasım 2025’te kaçak bir işyerinde aralarında çocukların da olduğu 6’sı kadın 7 işçinin ölümünün ardından iş cinayetleri tekrar Türkiye’nin gündemine oturdu. İster kaçak bir özel işletmede ister hangi türden olursa olsun kayıtlı bir kamu işyerinde olsun “kaza” yoktur. Çalışma sırasındaki ölümler önlenebilir ölümlerdir ve bu yüzden “cinayet” olarak tanımlanması gerekir. Bu kapsama meslek hastalıklarını da almak lazımdır. Meslek hastalıkları istatistiklere az ve oldukça geç yansısa da onlar da önlenebilir niteliktedir ve meslek hastalığı sonucu ölümler de cinayettir.
Daha fazla kural, daha fazla denetim, daha etkin yaptırım, daha fazla sağlık ve güvenlik harcaması ve daha insani çalışma koşullarıyla iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlanan iş cinayetlerini önlemek mümkündür.
İş cinayetlerinin toplam sayısı ve yıllar içindeki gelişimi genel tabloyu yansıtması açısından büyük önem taşır. Dilovası iş cinayetinin ardından yıllara göre iş cinayetleri sonucu ölen işçi sayısına ilişkin çeşitli veriler gündeme geldi. Maalesef Türkiye’de diğer sosyal verilerde olduğu gibi iş cinayeti verilerinde de önemli sorunlar var.
Resmi adıyla “iş kazaları ve meslek hastalıkları” ile ilgili verileri Sosyal Güvenlik Kurumu yayımlıyor. Örneğin 2023 ve 2024 yıllarında iş kazası meslek hastalığında ölen işçi sayısı sırasıyla 1966 ve 1900 olarak açıklandı. Son yıllarda bu sayılara kamu görevlileri de eklenmeye başlandı ancak uzun dönemli verilerde kamu görevlileri olmadığı için karşılaştırılabilir veriler için sadece işçileri esas alıyorum.
İş cinayetleri konusunda bir diğer veri İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) tarafından yayımlanıyor. Alternatif veri üretimi konusunda önemli bir çalışmaya imza atan İSİG 2012 yılından bu yana iş cinayetleri konusunda oldukça detaylı veri derliyor ve yayımlıyor. İSİG çalışmaları büyük bir özveriyle çeşitli uzman, sendika ve meslek örgütünün katkısıyla yürütülüyor. İSİG dijital, görsel, yazılı basından ve emek-meslek örgütlerinden edindiği bilgileri sistematize ederek paylaşıyor. İSİG raporlarında il, yaş ve sektörel dağılımlar da yer alıyor. İSİG tamamen gönüllü bazda ve kamuoyuna yansıyan verileri derliyor SGK ise resmi bildirimleri esas alıyor. SGK 2012-2024 arasında iş kazası ve meslek hastalığı sonucu toplam ölüm sayısını 18 bin 753 olarak açıklarken, İSİG verilerinde bu sayı 23 bin 633’e ulaşıyor. Görüldüğü gibi İSİG verileri SGK tarafından açıklanan verilerin oldukça üzerinde. Ancak maalesef her iki veri de iş cinayetleri konusundaki gerçek tabloyu yansıtmaktan oldukça uzak. Sosyal bilimlerde veri toplama metodolojisi ve verinin metaverisi büyük önem taşıyor. Derlediğiniz verinin kısıtlarına göre sonuçta önemli farklılıklar ortaya çıkıyor. SGK........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein