“Ahmed’in öldü…”
10 yıl önce bugün, hem kişisel tarihimin hem de bu toprakların gördüğü en acı dolu günlerinden biri yaşandı.
IŞİD’liler, tam da onlara yol veren devlet görevlilerinin istediği gibi, on yıllardır bu ülkede mücadelesi verilen emek, barış ve demokrasiyi odağına alan mitingi hedef aldı. Unutmuyorum, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Sonra her bir ismi kazıdık hafızamıza: Ziya Hoca’yı, Meryem Ana’yı, Serdar’ı ve Ali Deniz’i, Necla’yı ve Dicle’yi, Veysel’i… En çok da Ahmed’i. Filistinli Ahmed el-Haldi’yi.
Bugün, bir yandan katliamın üzerinden geçen on yılı düşünürken, diğer yandan Ahmed’in memleketi Gazze’de, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in soykırım taburlarının işgali altında kalan şehirde ateşkesle birlikte kuzeydeki evlerine dönen hemşerilerinin görüntülerini izliyordum. Sonra Ahmed düştü aklıma; annesi ve babası, yakınları.
Hatay Halkevi’yle gelmişti mitinge Ahmed. Yoldaşı Necla’yla (Duran) birlikte can verdi, bedenleri aynı anda düştü kaldırıma. Cenazesinin üzerinde bir kartpostal; işgal duvarının önünde Naci el-Ali’nin Hanzala’sı var, bize sırtını dönmüş.
Bir yandan Ahmed’in ailesine ulaşmak, diğer yandan cenazesini “dünyanın en büyük açık hava cezaevi” olan memleketine göndermek… Halkevci yoldaşları, Filistinli dostları ve Antakya’daki yakınları elbirliğiyle uğurladı onu vatanına.
O dönem Filistinli yayın organı Dünya el-Vatan’da Ahmed’in haberi yayımlanmıştı. Anne ve babasının demeçleri, evinin önündeki taziyeden görüntülerle birlikte yer almıştı o haberde. Baba Mahmud el-Haldi, Ahmed’in ölüm haberini alınca eşi Um Muhammed’e yalnızca şu iki kelimeyi söyleyebilmişti: “Ahmed’in öldü.”
Ahmed’in doğup büyüdüğü Cibaliye Mülteci Kampı’nın yerinde bugün koca bir enkaz yığını var. Anne ve babası, geride kalan yakınları geldi aklıma. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın ağustos ayında paylaştığı “şehit listesi”ne baktım; 70’ten fazla El-Haldi soyadlı kişi vardı. En küçüğü 11 aylık, en büyüğü 95 yaşında.
Bugün Ahmed’in ardından yalnızca bir yas değil, bir direniş mirası da kaldı. Gazze’de, Ankara’da, Antakya’da, dünyanın her yerinde özgürlük için mücadele edenlerin kalbinde Ahmed hâlâ yaşıyor.
İsrail’e karşı boykot, yatırımların geri çekilmesi ve yaptırımlar hareketi BDS Türkiye’nin, Ahmed için 12 Ekim 2015’te yaptığı açıklamadan:
“Ahmed 15 Mayıs 1988 tarihinde, yani Filistin halkının büyük trajedisi Nakba’nın yıldönümünde dünyaya gelmişti. Siyonist oluşumun yıllardır ağır bir abluka altında tuttuğu ve sistematik katliamlar........© Bianet





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d