Kadın ve LGBTİ+’ların 11. Yargı Paketi protestosunda iki gözaltı
Kadın ve LGBTİ ’lar, bugün İstanbul Kadıköy İskelesi’nde, 11. Yargı Paketi taslağında yer alan ayrımcı düzenlemelere karşı bir araya geldi.
Eylem henüz başlamadan, polis eylemin “izinsiz” olduğunu anons etti ve hak savunucularından “dağılmalarını” istedi.
İlk uyarının hemen ardından polis, kadın ve LGBTİ ’ları kalkanlarla ablukaya aldı, basın mensuplarını da “çemberin” dışına çıkardı.
Yaklaşık yarım saat süren abluka esnasında polis, hak savunucularını “Genel Bilgi Toplama” (GBT) uygulamasına tabi tuttu. Polis, bazı LGBTİ ’ları ise fişlediklerini imâ ederek, “Seni tanıyorum, sen dur burada,” dedi.
GBT uygulamasının ardından iki kişi gözaltına alındı ve gözaltılardan kısa süre sonra da polis ablukası kaldırıldı.
Kadıköy Kaymakamlığı ise eylemi “toplumsal infiale neden olabileceği”, “millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçeleriyle yasakladığını duyurdu.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na dayandırılan ve “propaganda mahiyetinde toplanmalar” ibaresinin geçtiği yasak kararıyla ilçe genelinde bir gün süreyle (26 Ekim 00.01’den 23.59’a kadar) tüm etkinlikler yasaklandı.
Polis müdahalesi nedeniyle okunamayan ve “Medeni Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz” kampanya grubunun imzasını taşıyan basın açıklaması şöyle:
Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan 11. Yargı Paketi, “genel ahlâka aykırılık”, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete uygun davranmama”, “ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi” gibi ifadelerle, 15–18 yaş arasındaki çocukların işledikleri suçlarda yetişkin gibi cezalandırılmasını da kapsayan, son derece geniş bir suç ve suçlu tanımı getiriyor. İktidar, yeni yargı paketiyle kadınların, LGBTİ ’ların her gün daralan yaşamını daha da zorlaştırmak istiyor. 11. Yargı Paketi’ne hayır demek için bugün sokaklardayız. Bugüne kadar haklarımıza, kadın cinayetlerine, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılmasına, erkek yargıya karşı mücadele ederken; hayatı durdurduk, yolları kapadık, yaşamlarımıza sahip çıktık. Şimdi ise bu tasarıyla TCK’nın 223. maddesine “ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi” suçu eklenerek, her birimizin anayasal hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı hedef alınıyor. Şimdi bu yasa değişikliğiyle bu mücadele biçimleri suç hâline getirilmeye çalışılıyor.
Türk Ceza Kanunu’nun 225. maddesindeki “hayasızca hareketler” ifadesinin kapsamı genişletiliyor. “Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı teşvik eden, öven veya özendiren kişiler” ile “aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapması” şeklinde LGBTİ ’ların varoluşu açıkça hedef hâline getiriliyor. Bu düzenleme ile “genel ahlakı”, “övme”, “özendirme” ifadelerine karşı suçlu olmak için bir kadının saçını kısa kestirmesi dahi yeterli olabilir.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d