“Dinya bi çîrokan tê ba hev”*
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Ortadoğu Sinema Akademisi ve Sinebîr’in yürütücülüğünde “Dinya bi çîrokan tê ba hev” (Dünya hikâyelerle bir araya geliyor) sloganıyla gerçekleştirilen 3. Amed Film Festivali, sekiz yıllık aranın ardından kente sinemanın atmosferini yeniden taşıdı.
Belediyeye kayyım atanmadığı için bu yıl yeniden düzenlenebilen ve tüm gösterimlerin ücretsiz olduğu festival, dördüncü gününde de yoğun ilgiyle takip edildi.
Festival, yalnızca filmleriyle değil; kentte yarattığı kültürel dinamizm, kamusal alanın dönüşümü ve izleyicinin sinemayla kurduğu ilişkiyle de dikkat çekiyor.
Kent merkezindeki meydanlarda, caddelerde ve işlek sokaklarda yer alan festival afişleri ve billboard’lar, Diyarbakır’ın kültür ve sanat hafızasının yeniden canlanışını simgeliyor.
Dünyanın dört bir yanından Kürt sinemacıların filmlerine yer veren festivalin en belirgin özelliklerinden biri Kürtçenin görünürlüğü. Filmlerin hepsinin altyazılarında Kürtçeye yer verilmesi ve festival ekibinin dil konusundaki özeni, etkinliği sadece bir sinema buluşması olmaktan çıkarıp kültürel bir direniş alanına dönüştürüyor.
Bu bakımdan festival, Kürtçenin kamusal alandaki kullanımını güçlendiren önemli bir sahne niteliğinde.
Gösterimlerin ardından yapılan soru-cevap etkinlikleri ise festivalin en kıymetli anlarına dönüşüyor. Diyarbakır izleyicisi, yönetmenleri ya da film ekiplerini koşulsuz övgüyle karşılamak yerine, filmlere eleştirel bir gözle yaklaşarak tartışma alanları yaratıyor.
Yönetmenleri bazen zorlayan; ama her daim geliştirici nüveye sahip sorular, festivalin entelektüel ve politik atmosferini besleyen önemli bir unsur.
Bugünün programında Iraq’s Invisible Beauty, Baghdad Messi ve The Virgin and Child gibi uzun metraj film ve belgeseller yer alırken; Wild Summon, Damn Employer ve Apneas belgeselleri ile Xalko, Piyê Min, Toz Şeker, Pace, Vejîna Perperîkê ve Your Touch Makes Others Invisible adlı kısa filmler de izleyiciyle buluştu.
Gösterimlerin yapıldığı Çand Amed Kongre Merkezi’nde festival, günün erken saatlerinde sinemacı Ayşe Çetinbaş’ın “Bağımsız Belgesel Film Yapımcılığı” atölyesiyle başladı. Çetinbaş, atölyede bağımsız belgesel üretim sürecinde karşılaşılan yapısal sorunlara, finansman zorluklarına ve üretim biçimlerine dair kapsamlı bir deneyim aktarımı yaptı.
Filmlerden önce bağımlılıkla mücadele, kentteki çöp sorunu, çevre kirliliği ve erkek şiddetine dikkat çeken kamu spotlarının gösterilmesi ise belediyenin bu sorunlara dair politikalarına dair bilgi verdi.
Festival yarın da bir atölye ve yedi film gösterimiyle devam edecek.
Festivalin dördüncü günü, izleyicinin en yoğun katılım gösterdiği yapımlardan biri olan Binevsa Berivan imzalı The Virgin and Child filmiyle son buldu.
2024 yapımı film, Êzidî kadınların yaşadığı travmaları sinematografik bir dille görünür kılan dramatik anlatı sunuyor.
Filmde, Avesta adında genç bir Êzidî kadının hikâyesi anlatılıyor. Avesta, IŞİD tarafından esir alınmış, sistematik cinsel........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Beth Kuhel