"Belediyenin keyfi uygulamaları nedeniyle Dikili sokaklarında köpek kalmadı"
CHP’li İzmir Dikili Belediyesi’ne bağlı hayvan rehabilitasyon merkezi, kötü barınma koşulları ve merkezde hayatını kaybeden köpeklerle gündemde.
Yıllardır ilçede yaşayan ve mahalle sakinlerinin yakından tanıdığı Ares isimli köpek, denizde yüzdüğü gerekçesiyle şikâyet edildi. Belediye ekiplerince merkeze götürülen Ares, burada köpekler arasında son derece bulaşıcı olan parvovirüs (kanlı ishal) hastalığına yakalanarak 17 Temmuz’da hayatını kaybetti.
Ares’in ölümünden sonra ise, 18 Temmuz’da belediyeye ait nakil aracında taşınan dört köpek, hayvan hakları savunucularının beyanlarına göre, havasız ve susuz biçimde taşındıkları metal kasalı araçlarda hayatını kaybetti.
Dört köpeğin ölümüne ilişkin aynı gün açıklama yapan belediye, Veteriner İşleri Müdür Vekili’nin görevden uzaklaştırıldığını ve sorumlular hakkında yasal süreç başlatıldığını duyurdu.
Belediyenin keyfi toplama uygulamaları ile ilgili bianet’e konuşan hayvan hakları savunucuları, iki olayın da münferit olmadığını vurgulayarak Dikili Belediyesi’ni ve Veteriner İşleri Müdür Vekili’ni sorumluluk almaya çağırdı.
Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz’ün, 9 Ağustos 2024’te hayvan hakları savunucuları ile yaptığı toplantıda kendilerine verilen sözleri tutmadığını söyleyen savunucular, hayvanların yaşam hakkının hiçe sayıldığını vurguladı.
Savunucular, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de “AKP-MHP ortaklığıyla çıkarılan bu katliam yasasını belediyelerinizin uygulamayacağını söylediniz. Ama başta Ankara olmak üzere birçok il ve ilçe belediyeniz hayvanları topluyor, öldürüyor. Dikili’de yaşananlar gösteriyor ki belediyeleriniz sizi dinlemiyor. Sözünüzü tutacak mısınız? Belediyelerinizin sözünüzü dinlemesini sağlayacak mısınız?” diye sordu.
Hayvan hakları savunucuları, köpeklerin keyfi olarak toplatılması ve sonrası hayatlarını kaybetmesiyle ilgili süreci şöyle anlattı:
“Son 6-7 aydır köpekler sistematik şekilde toplanıyor, çoğu zaman şikâyet bile olmadan el konuluyor. Köpekler keyfi gerekçelerle kafeslere kapatılıyor, burada kaptıkları virüsler nedeniyle hastalanıyor ve ölüyorlar. Özellikle parvo salgını nedeniyle çok sayıda canı kaybettik. Belediye, toplama işlemini ‘kaymakamın talimatı’ diye gerekçelendirerek sorumluluktan kaçıyor. Belediye görevlileri, kendi mahallelerimizde baktığımız köpekleri, bizleri tehdit ederek ve yeniden sahiplendirme adı altında elimizden zorla alarak bu ‘rehabilitasyon merkezi’ne götürüyor. Bahçede beslediğimiz köpekleri bile zorla aldılar. ‘Bırakırsanız tüm mahalleyi toplarız, ceza yazarız’ diyerek hem bizi, hem arkadaşlarımızı tehdit ettiler.
“Rehabilitasyon merkezi son derece pis ve buraya sağlıklı giren köpek bile ölü çıkıyor. Biz bu süreçte kendi imkânlarımızla buranın temizlenmesi, hayvanların klinik tedavileri için elimizden geleni yaptık. Temizlik yaptık, tavuklar haşladık, makarnalarla mamalar hazırladık. Ancak bir süre sonra bu merkeze girişimiz ve görüntü almamız engellendi. Ki buna hakları yok. Giriş-çıkışlarımız iyiden iyiye kısıtlandı ve kendi hayvanlarımızın bakım süreçlerinden el çektirilmeye çalışıldık. Merkezde görevli olduğu söylenen; ancak resmî görevi olmayan bir kişi, sokaktan alınan köpekleri ‘yeniden sahiplendirme’ adı altında farklı kişilere vermeye çalışıyor. Sahiplendirme konusunda ise özellikle ‘ünlüleri’ seçiyor. Ki bu da belediyenin bir PR çalışmasına dönüşmüş durumda. Oysa bu köpeklere zaten biz bakıyoruz ve bunlar sağlıklı, kimseye zararı olmayan köpekler.”
Köpeklerin toplatılmasıyla ilgili ilçede birçok kez eylem düzenlediklerini, belediyeden şeffaflık talep ettiklerini; ancak hiçbir sonuç alamadıklarını söyleyen savunucular, taleplerini şöyle sıraladı:
“Bizim talebimiz çok açık: Dikili Belediyesi ve Veteriner İşleri Müdür Vekili Özlem Ayman ‘Denizde yüzüyor’, ‘Tüyü uçarak sitenin havuzuna geliyor’ bahaneleriyle hayvanları toplatmaya son versin. Hukuka ve vicdana aykırı bu kanlı yasayı uygulayarak suça ortak olmasınlar. Mağduru oldukları faşizmin faili olmasınlar. Bu tutumlarına devam edeceklerse de iktidara geldiklerinde kimseden destek beklemesinler.
“Dikili Belediyesi’nin ‘hayvan rehabilitasyon merkezi’ ölüm kampına dönüşmüş durumda. Yaşlı ve hasta köpekler orada açlıktan, hastalıktan ölüyor. Kapatılan hayvanlar, gerginlikten birbirlerine saldırıyor. Foça gibi yerlerde köpekler özgürce yaşıyor; ama artık Dikili’de köpek kalmadı, sokaklarımız bomboş. Bu yaşam hakkı ihlalidir. Toplamalar dursun, söz konusu merkez denetlensin, sorumlular hakkında adli ve idari işlem başlatılsın. İstediğimiz sadece bu. Biz, hayvanlarımıza gözümüz gibi bakıyoruz zaten.”
Konuyla ilgili ulaştığımız Dikili Belediyesi, sürecin yargıya taşındığını belirterek açıklama yapmayacağını söyledi. (TY)
Renault marka beyaz renkli Toroslar…
“…özellikle izlemeyi beyaz renkli Toros marka araçların yaptığını…”
“…köprü altında tepe lambaları yanar vaziyette polis otosu görüntüsü verilmiş Renault Toros marka araca bindirilerek olay yerinden götürüldükleri...”
Beyaz renkli Toroslar ve faili meçhul siyasal cinayetlerle yüzleşilemedi. Yargılamaların cezasızlıkla sonuçlandığı faili........
© Bianet
