menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Berrin Sönmez: Çocuk evliliği İslam’la bağdaşmaz

10 0
20.05.2025

Çocuk yaşta evlilik konusu, hem yasal boşluklar hem de dini yorumların yanlış kullanımı nedeniyle Türkiye’de yeniden tartışma gündeminde. Kadın hakları savunucusu ve akademisyen Berrin Sönmez, bazı dini çevrelerin ayetleri bağlamından kopararak çocuk evliliğini meşrulaştırmaya çalıştığını belirterek, bu tür yaklaşımların hem insan haklarına hem de İslam'ın özüne aykırı olduğunu vurguluyor.

“Çocuk evliliği bir vahşettir, zulümdür. Zulüm, İslam’ın da tek düşmanıdır.”

Sönmez’e göre, Kur’an’da evlilik yaşıyla ilgili kesin bir rakam verilmemiş olması, bazı çevrelerce suistimal ediliyor. Özellikle Nisa Suresi 6. Ayet üzerinden “rüşd” yani akıl olgunluğu kavramına dikkat çeken Sönmez, evlilik için yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal gelişimin de tamamlanmış olması gerektiğini vurguluyor. Kur’an’ın her döneme ve topluma hitap eden evrensel bir mesaj taşıdığını belirterek, ayetlerin tarihsel bağlamından koparılmaması gerektiğini söylüyor.

“Kur’an, belli bir yaş vermez çünkü mesajı evrenseldir. Ama açıkça akıl olgunluğu, karar verme yetkinliği şart koşulmuştur. Bu da çocuk yaşta evliliği dışlar.”

Bazı çevrelerin, boşanma süreçlerine dair ayetleri örnek göstererek çocuk evliliğini meşrulaştırmaya çalıştıklarını belirten Sönmez, bu yorumların İslam öncesi ataerkil gelenekleri yaşatmaya çalıştığını ifade ediyor:

“Regl görmemiş çocuklardan söz eden ayet, yorumlandığı gibi çocuk evliliğine izin vermez.”

Evliliğin esasen dini değil hukuki bir mesele olduğunu vurgulayan Sönmez, Hz. Aişe ile Hz. Muhammed’in evliliği üzerinden yapılan savunmalara da karşı çıkıyor. Nisa Suresi'nin, bu evlilikten sonra indirilen ayetlerden biri olduğuna işaret ederek, küçük yaşta evliliklerin İslam'dan değil, tarihsel ve kültürel koşullardan kaynaklandığını belirtiyor.

Sönmez, Türkiye’de Medeni Kanun’a göre evlilik yaşının 18 olduğunu, ancak 17 yaş için veli onayı, 16 yaş içinse mahkeme kararıyla yapılan evliliklerin hâlâ mümkün olduğunu hatırlatarak, bu istisnaların çocuk evliliklerini yasal hale getirdiğini söylüyor:

“Bu, Türkiye için utanç verici bir durum. Evlilik yaşı istisnasız 18 ve üzerine çıkarılmalı.”

Sönmez, erken yaşta evliliği özendiren siyasi söylemlerin, kadınların güçlenmesinden rahatsızlık duyan bir anlayışı yansıttığını ifade ediyor. Tarikat ve cemaatlerin de erken evliliği teşvik ettiğini, bu yapıların dini yorumları çarpıtarak toplumu baskıladığını belirtiyor:

“Bu açıklamalar ifade özgürlüğü değil, çocuk hakları ihlalidir. Kur’an çarpıtılıyor; aynı kişiler yasaları da çarpıtmaktan çekinmiyor.”

Müslüman feministlerin de çocuk evliliğine karşı kararlı bir duruş sergilediğini belirten Sönmez, kadınların özgür, eşit ve ayrımcılıktan uzak bireyler olarak yaşaması gerektiğini vurguluyor. Laik ya da inançlı tüm kadın hareketlerinin ortak paydada buluştuğunu da şu sözlerle ifade ediyor:

“İslami feminizmin temelinde de eşitlik, özgürlük ve adalet vardır. Ayetlerle haklarımızı çiğnetmeyeceğiz. Mücadelemiz ortak.”

(SI/EMK)

Silivri'de bulunan Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye yönelik 3. dalga operasyonuna tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından paylaşılan açıklamada Ekrem İmamoğlu, "Son birkaç günde yaşananlara bakınca şimdi de tutkuluları, şantaj ve tehditle yalancı şahitliğe zorladıkları ayyuka çıkıyor" dedi.

Sosyal medyadan "İbretiâlem için paylaşın saygıdeğer vatandaşlarım" çağrısı yapan İmamoğlu, "Bu millet sizin uyduruk dosyanıza nasıl kanmadıysa, tutuklayıp hiç utanmadan çoluğu çocuğuyla, malı mülküyle tehdit ettiklerinizin zorla alınmış beyanlarına da kanmaz" tepkisini gösterdi.

Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medyadan yaptığı açıklama şöyle:

"560 milyar yolsuzluk var dediler, İBB’nin 6 yıllık bütçesinin bile o kadar olmadığı açığa çıktı. Terör bağlantısı var dediler, fos çıktı. Evlerde para var dediler, çocukların kumbaraları çıktı. Bedavaya villa aldı dediler, kapora çıktı. Belediyeden vinçle kasa çıkardılar dediler, yalan çıktı.

Cenaze aracıyla rüşvet parasını yurt dışına kaçırdılar dediler, araçların yurt dışına çıkamadığı açığa çıktı. Lüks villa dediler, konut çıktı. Çöp kamyonu ile para taşıdılar dediler, iddianın kendisi çöp çıktı. Parkelerin altına para koydular dediler, hayal ürünü çıktı. 1200 telefon dağıttılar dediler, yalan çıktı. Kiptaş’tan daire dağıttılar dediler, yine yalan çıktı. Lüks araçlar garajda dediler, arabalar başkasının çıktı. Şirkete ihale yağdırıldı dediler, hiç ihale almadığı açığa çıktı. Sağlam delil var dediler, hayal mahsülü tanıklar çıktı. Ciddi belgeler var dediler “..duymuştum” “sanırım” çıktı. MASAK raporu var dediler, 5 günde uyduruk rapor hazırlattıkları açığa........

© Bianet