menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Başbakanın “yakını” olunca…

19 58
08.02.2025

“Dünyada cinsel şiddete maruz kalmış sayısız insan olduğunu biliyorum.

Lütfen bu filmdeki tetikleyici unsurlara karşı dikkatli olun.

İhtiyaç duyarsanız gözlerinizi kapatıp derin bir nefes alın.

Bu bana çok defa faydalı olmuştur.

Şimdi size bir hikâye anlatmama müsaade edin.”

Prömiyerini geçen sene Sundance’te yaptıktan sonra gezegenin 40’a yakın festivaline kabul edilmiş, 20 ödüle layık görülmüş Kara kutu günlükleri (Black box diaries) adlı belgeselin hadiselere zemin oluşturan Japonya’da hâlâ gösterilmemiş olması manidar değil mi?

Tecavüz sanığının uzun süre boyunca memleketin başbakanı vasfıyla iktidarda kalmış Şinzo Abe’nin “kankası” olmasının bunda payı yüksek olsa gerek.

Sanığı gözaltına alması gerekirken bundan nedense vazgeçen emniyet yetkilisi Itaru Nakamura’nın da aynı zümrenin ferdi olarak görevini ihmal etmesi, hatta daha sonra Ulusal Polis Ajansının başına getirilmesi de tesadüf olabilir mi?

Neyse ki filmin dayandırıldığı kitabın yazarı, filmin hem yönetmeni, hem senaryo yazarı, hem de kahramanı olan Şiori Itô’nun gazetecilik tecrübesi sayesinde de adalet bir şekilde yerini buluyor, uzun ve gayet zorlu bir mücadeleyle geçen senelerden sonra kahramanımız derin bir nefes alabiliyor.

Tokyo’daki Sheraton otelinde, güçlü bir medya patronu olan Noriyuki Yamaguçi’nin 2015 yılında Şiori’ye tecavüzüyle başlayan hadiseler silsilesi adaletsizliklerin gömüldüğü bir kara kutuya evriliyor. Beraber akşam yemeği yedikleri restoranda bünyesinin kaldıramadığı miktarda alkollü içki tüketmesini........

© Bianet