menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Memleketin fabrika yolları, emekçi kadınların mezar taşlarına çıkıyor

7 5
sunday

“Kocaeli Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde, İş Bankası şubesinin yanında, Vahdet Camii bitişiğinde; isim levhası olmayan, parfüm imalatı ve dolumu yapılan işyerinde, mahallemizin kadınları ve çocuklarının da çalıştığı yaklaşık 15 çalışan bulunmaktadır. Bunların çoğu sigortasız çalıştırılmakta, iş güvenliği hiç bulunmamakta; ihtiyacı olan kadınlar kovulma tehdidiyle çalıştırılmakta, yemek parası olarak 70 lira verilerek “yemeği kendiniz yiyin” denilmektedir.

İşçiyi ve kadını sömüren bu doymaz işyeri sahibini yüce devletimize şikâyet ediyorum; gereğinin yapılmasını arz ederim.”

Bir şikayet başvurusu ülkenin halini, sermaye iktidar ilişkisini, işçiye verilen değersizliği özetler mi? Özetliyor. Bu başvuru, Dilovası’ndaki kozmetik fabrikasına dair önceden CİMER’e yapılmış başvurulardan.

“Sermaye sahibi kimlere ne ‘yedirdiyse’… başvuru rafa kaldırılmış belli. Oysa bu memlekette CİMER dilekçeleriyle nice gazeteci, nice akademisyen mahkeme kapılarında buluyor kendisini, konu işçinin canı olunca hoop dosyalar toz oluyor. Anlayacağınız başvuru var, denetim yok uyarı var, önlem yok.

Peki sonrası yani canlar gittikten sonra olan biten ne?

Şu ezber bilindik cümle: “Soruşturmanın selameti için…” Evet, Bakanlık 7 kişiyi açığa aldı, aralarında İŞKUR CİMER’den sorumlu şube müdürü de var. Şimdilik.

Elbette, gündem değişince, gözler başka yöne çevrildiğinde, dosyaların nasıl kapandığını Soma’da, Ermenek’te, Zonguldak’ta defalarca gördük.

AKP’li yıllar, işçinin canının, emeğinin daha da ucuzladığı yıllar. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne (İŞİG) göre AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002’den 2023 sonuna kadar en az 32.180 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Bu sayıya, can sayısına daha net yazalım, 2024’te en az 1.897 emekçi daha eklendi. Bu işçilerden106’sı kadın. 2025’te ise........

© Bianet