menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Abonabout: Bir kesime göre Aleviler 'kâfir', kadınları 'mubah'

13 1
22.10.2025

Suriye’de Alevi nüfusun yoğunlukta olduğu bölgelerde kaçırma vakaları aylardır devam ediyor. Özellikle kadınlar ve çocuklara yönelik bu olaylar, bölge halkı arasında hem ciddi bir endişe kaynağı haline geldi hem de çeşitli protestolara neden oldu.

Lazkiye’de yaşayan Samar İsmail adlı bir kadın, 11 Ekim’de gündüz vakti yan mahalledeki kardeşini ziyaret etmeye giderken kaçırıldı. Kent merkezindeki Datur Mahallesi’nde oturan Samar’ın eşi, fidye talebiyle arandıklarını; birkaç gün sonra eşini Hama kenti kırsalında yol kenarında darp edilmiş halde bulduklarını söyledi.

Bu olaydan üç gün önce, yine Lazkiye’de, yüzleri maskeli ve silahlı kişiler, Muhammed Kays Haydar adlı çocuğu okulunun önünden kaçırdı. Plakasız bir araca çocuğu zorla bindiren silahlı kişilere çevredekiler müdahale edemedi. Bölge halkı olayı protesto etti; çocuklarını ertesi gün okula göndermedi. Emniyet Genel Müdürlüğü olayı takip ettiğini açıkladı, ancak günler geçmesine rağmen çocuktan hâlâ haber alınamadı.

Art arda yaşanan saldırılar ve kaçırma olayları, ülkede güvenlik, adalet ve toplumsal bütünlüğe ilişkin endişeleri derinleştirirken toplumsal fay hatlarında ciddi kırılmalara yol açıyor. Suriyeli aktivistler ve insan hakları savunucuları, Şam yönetiminin bu konuda inkâr politikası izlediğini belirtiyor.

bianet’e konuşan ve güvenlik gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen bir Suriyeli hak savunucusunun konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“Yeni iktidar, yönetimi yaklaşık bir yıl önce devralmasına rağmen güvenlik ve sivil barış alanında somut adımlar atmadı; özellikle Alevilere yönelik kaçırılma olaylarında adil ve şeffaf davranmadı.

“Hükümetin yeterli müdahalede bulunmaması, faillerin cesaretlenmesine ve toplumda güvensizlik hissinin artmasına neden oluyor. Bu tablo içinde Alevi çoğunluklu bölgelerde kadınlar, güvenlik endişesi nedeniyle kamusal alanda daha az görünür hale geliyor ve kendilerini daha savunmasız hissediyor.”

Suriye’de artan kaçırma olaylarını yakından takip eden ve gündeme taşıyan isimler var. Onlardan biri de Suriyeli gazeteci ve feminist Huda Abonabout.

Gazeteci Abonabout, Syria News haber sitesinde sorumlusu olduğu ‘Şikâyet Hattı’ üzerinden aylardır kadın kaçırma olaylarını yakından takip ediyor.

bianet’e konuşan Abonabout, son bir ay içinde kaçırma olaylarının yoğunlaştığını ve Lazkiye, Tartus, Humus gibi Alevilerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerde haftada en az iki kaçırma vakası yaşandığını söyledi.

Abonabout, “Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Af Örgütü yaklaşık 40 olayı kayda geçirdiklerini belirtiyorlar; ancak yerel kaynaklar ve Suriyeli hak örgütlerinin verilerine göre bu sayı 100’e kadar ulaşabiliyor. Ayrıca her geçen gün artıyor,” dedi. Bazı durumlarda, kaçırılan kadınların isimleri gündeme geldiğinde birkaç gün içinde serbest bırakıldıklarına dikkat çeken Abonabout, “Gündemde yer alan kaçırma vakaları sayesinde son bir ay içinde 4-5 kadın serbest bırakıldı,” diye ekledi.

Gazeteci Huda Abonabout, ‘Şikâyet Hattı’ üzerinden 30 vaka tespit ettiklerini belirtti. Ayrıca serbest bırakılan kadınlarla iletişim kurup olayların ayrıntılarını öğrenmeye çalıştıklarında hiçbirinden yanıt alamadıklarını, kadınların ve ailelerinin konuşmamaları için tehditlere maruz kaldıklarını vurguladı.

Kaçırılmaların bir kısmının fidye amacıyla, bir kısmının zorla evlendirme için, bir kısmının ise mezhepsel saiklerle gerçekleştirildiğini belirten Abonabout, “Bir kesim, Alevi kadınları kaçırmanın dini bir görev olduğuna inanıyor. Onlara göre Aleviler ‘kâfir’, bu nedenle kadınlarını kaçırmak mubahtır,” diyor.

Abonabout, kaçırma olaylarının çoğunun emniyet güçlerinin kontrol noktalarının yoğun olduğu bölgelerde yaşandığına dikkat çekti.

Mart ayında yaşanan katliamların ardından Alevilerin çok daha temkinli davrandığını, gün batımından sonra neredeyse kimsenin dışarı çıkmadığını söyleyen Abonabout, kaçırma vakalarının gündüz vakti ve işlek alanlarda yaşandığını belirtti:

“Emniyet güçlerinin bu kadar yoğun olduğu bölgelerde failler bu cesareti nereden buluyor? Kaçırılan mağdurları şehir içinde taşıdıklarını gördük. Bu kadar kontrol noktasından sorunsuz nasıl geçebiliyorlar? Nasıl bu kadar rahat hareket edebiliyorlar? Bu büyük bir soru işareti.”

Huda Abonabout’a göre Şam yönetimi, bu konuda bir “inkâr politikası ve algı yönetimi” yürütüyor.

Aylardır devam eden kaçırma olaylarına rağmen herhangi bir güvenlik önlemi ya da caydırıcı bir adli süreç yürütülmediğini belirten Abonabout, hükümetin yaklaşımını “deve kuşu misali” olarak tanımlıyor:

“Kafanı kuma gömünce olay yok olmuyor. Ayrıca ortada büyük bir çelişki var. Hükümet temsilcileri kaçırma olaylarını........

© Bianet