Üretim Devrimi için haydi 1 Mayıs’a!
Yerli ve milli üretimden vazgeçmenin ağır bedellerini yaşıyoruz. Çalışmak isteyen emekçiye, işçiye, memura önce iş gerek. İşsizlik ve ekonomik zorluklar milletin belini büktü.
Çalışanların sendikal güvencesi, hak ve taleplerine tam olarak ulaşması açısından siyasi baskılardan, vergide ve ücrette adaletin sağlanmasından geçmektedir. Çalışanın, işsizlerin, emeklilerin yükü gittikçe ağırlaşıyor.
Yapay zekânın, robotların, dijitalleşmenin, otomasyonun, işe ve ekmeğe muhtaç olan büyük çoğunluğun yaşam koşullarını zorlaştırmayacağı insani üretim olanakları şart oldu. Ekonomide zafere ulaşmak ancak, yerli üretimin güçlendirilmesine, üretimin yasal kurallara bağlanmasına ve bu kuralların uygulamada denetiminin yapılabilmesine bağlıdır.
Daha da önemlisi, sendikalara güveni sarsan sendikacılığın, sendikasızlıkta ısrar eden ve sendika isteyen emekçinin anayasal haklarını hiçe sayan işverenin, iş barışı ve toplumsal refah için olumsuz örnekler oluşturduğu bir gerçektir. Emekçi örgütlenebilecek, sorunsuzca haklarını talep edebilecek ki ekonomik ve sosyal kalkınmada iş- emek barışı tam anlamıyla gerçekleşebilsin.
© Aydınlık
