Ay’a gidiş yarışında kim önde?
İnsanoğlu, tarih boyunca gökyüzüne bakarak kendi sınırlarını sorguladı. Uzay bir nevi ilk uygarlıklardan başlayarak bir sorgulama unsuru olmuştur ve Göbeklitepe’nin taş sütunlarına bakan ilk rahiplerden tutun da Kopernik’in teleskobuna kadar hep aynı soru sorulmuştur:
“Bir gün o göklere ulaşabilecek miyiz?”
20 Temmuz 1969’da Neil Armstrong Ay yüzeyine ayak bastığında insanlık o soruya geçici bir cevap bulmuştu. Ancak o büyük adımın üzerinden yarım asır geçti, şimdi dünya yeniden aynı yarışın eşiğinde. Fakat bu kez Soğuk Savaş’ın iki kutbu değil, çok merkezli bir dünya sahnesi var: Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Hindistan ve Rusya. Her biri Ay’a dönüş hedefini yalnızca bir bilimsel görev olarak değil, jeopolitik bir güç gösterisi olarak görüyor.
ABD, elbette hâlâ bu yarışın duygusal sahibi. NASA’nın Artemis Programı sadece bir mühendislik projesi değil, Amerikan hükûmetinin küresel teknolojik üstünlükte devam etmesi iddiasını barındırıyor. 2027’ye kadar insanı yeniden Ay’a indirmeyi hedefleyen bu program, aynı zamanda özel sektörün SpaceX, Blue Origin, Lockheed Martin gibi devleriyle entegrasyonuyla bir uzay sanayi ekosistemi inşa ediyor. Ay’da kalıcı üs kurma, kaynak madenciliği ve Helium-3 gibi enerji rezervlerini değerlendirme vizyonu, ABD’nin gözünde yalnızca bilim değil, ekonomik ve stratejik üstünlüğün de simgesi.
Amerika artık 1960’lardaki gibi yalnız değil; karşısında yeni bir dev var: Çin.
Çin’in Chang’e görevleri, yavaş ama kararlı bir stratejinin örneği. 2007’de........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d