KATOLİK Kilisesi dünyadaki, hatta tarihteki en etkili kurumlardan biri olarak anılır. 1378’den bu yana papalar Vatikan’da yaşıyor. 1929’da Mussolini zamanında bağımsız bir devlet olmuş.

Vatikan’ın etkinliği yalnızca 1,3 milyar Katolik ve 2 bin yıllık bir geçmişi nedeniyle değildir. Katolik Kilisesi’nin merkezi Vatikan, yalnızca dinî kalıntılara, kültürel alanlara ev sahipliği yapmaz. Para ve finansın da bir anlamda merkezidir. Dört ana gelir kaynağı var. Ticari yatırımlar, gayrimenkul yönetimi ve üniversiteler, hastaneler, vb. gibi bazı hizmetlerden elde edilen finansal gelirler...

Vatikan’ın bin kişilik nüfusuna bakmayın. Dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Dünyanın en büyük finans merkezlerinde çok büyük miktarlarda yatırımlar, Katoliklerden kesilen kilise vergileri, aidatlar, bağışlar, şirket gelirleri, hisse senedi, tahvil, bono gelirleri, bankacılık ve faiz gelirleri, hediyelik eşya satışlarından elde edilen gelirler, sahibi olduğu veya doğrudan ya da dolaylı olarak yönlendirdiği günlük, haftalık, aylık 200’den fazla dergi, gazete, 154 radyo istasyonu, 49 televizyon kanalı ve elde edilen reklam gelirleri... Dünyanın en zengin gayrimenkul yatırımı sahibi. Bir de karapara aklamalardan vb. de söz edilir…

Vatikan'daki önemli bir ofisin başına ilk kadını, Rahibe Simona Brambilla'yı atayan ilk Papa oldu.

Alman Spiegel dergisi 20 yıl önce kilisenin servetinin 500 milyar avro tutarında olduğunu yayımlamıştı. 2014’te yazmışım. Kim bilir kaça katlanmıştır.

Papa Francis Latin Amerika kökenli ilk Papa’ydı.

Biraz farklıydı. Ama günceli izlediği anlaşılıyor.

Yaşamını kaybetti.

Toprağı bol olsun. Taksiratı af ola. Katolik cemaatine başsağlığı diliyorum.

Her durumda olduğu gibi kendimize ders çıkarmak için yazıyorum.

İslamiyet’te aracı ruhban sınıfı yoktur. Yoktu.

Türk Devrimi’yle bünyemize ve dinimize yabancı şeyhlerin, şıhların müritleri… mensupları olmaktan kurtulduk.

Devlet ve toplumdan ellerini çektirdik. Bizim dinimiz vicdan meselesidir. Tertemiz kalmalıdır… dedik öyle de belledik. Toplumsal yaşamımıza ilginçtir ki…Missouri zırhlılarıyla geldi yeniden çöreklendi… hem de ne beter… ne yabancı!

Küçük Amerika süreci… üfürükçüler.

1937’de laiklik ilkesi, anayasal madde olurken Meclis’te Dahiliye Vekili Şükrü Kaya tarafından şöyle........

© Aydınlık