Anahtar: Bütünleşme
AK Parti ve MHP tarafından başlatılan ve o çevrelerde “Terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte komisyon çalışmaları başladı. Adı da, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu oldu.
CHP Komisyon’u İmamoğlu’nu da içerek bir düzleme çekmeye çalışıyordu.
Devlet Bahçeli’nin önceki günkü çıkışı bu açıdan benzerdi. Bahçeli, “Belediyeler başta olmak üzere pek çok alana yayılan hukuki davalardan süratle kurtulmalı.” dedi.
Ruşen Çakır’ın konuğu olan Mümtaz’er Türköne, bunun CHP’ye mesaj olduğunu söyledi: “Bu sürecin içinde kalın, komisyonun içinde yer almaya devam edin. Bu komisyon aynı zamanda sizin meselenizi de çözmek zorunda.’ Ben bu mesajın çok net verildiğini düşünüyorum. CHP’yi motive etmek amacıyla yapılmış bir açıklama bu. Çünkü CHP son zamanlarda ciddi bir savrulma var.”
Komisyon 31 Aralık’a kadar çalışacak. Ne yapacağını, nereye kadar genişletileceğini göreceğiz. Fakat Vatan Partisi, sürecin başından beri bunun stratejik hedefinin yanlış belirlendiğine dikkat çekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti ile bütünleşme programı yürütülmesi gerektiğini belirten Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Komisyon’un adının da “Bütünleşen Türkiye” olması gerektiğini ifade ediyordu. Vatan Partisi ayrıca, af önerisini yani somut bir öneri açıklayan tek parti olmuştu.
Bu meselenin hâlâ kavranamadığı noktasında hükûmet basınında da önemli göstergeler var. Yeni Şafak’tan İsmail Kılıçarslan’ın “Keşke anlatabilmenin bir yolunu bulsak” yazısı buna bir örnek. Kılıçarslan şöyle diyor:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türklerle Kürtler arasında bir kardeşlik projesi, bir bağ güçlendirme kampanyası başlatmış değil Terörsüz Türkiye konsepti ile. Bu konsept, Türkiye’nin içine doğru bir konsept değil zira. (…)
O halde nedir Terörsüz Türkiye? Bence şudur: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hissettiği güvenlik tehdidinin büyüklüğünü nazar-ı dikkate alarak dünyaya ‘Topraklarımda ve etki alanımda herhangi bir uydu terör örgütüne izin vermeyeceğim. Gerekirse bu terör örgütlerini ben masaya oturtacağım ama size ülkemde uydu örgütler üzerinden manevra kabiliyeti vermeyeceğim, alan açmayacağım’ demektedir.”
Türkiye Cumhuriyeti zaten güvenlik tehditlerine uzun zamandır silahlı yanıt veriyordu. Yurt içinde PKK eylem yapamaz hale getirildi, sınır ötesi operasyonlarla tehdit sınırlarımızdan uzaklaştırıldı, Pençe-Kilit ile Irak’ın kuzeyinde mağaralar büyük ölçüde temizlendi.
Öcalan’ın açıklaması sonrası, 28 Şubat 2025’te Aydınlık şu manşeti atmıştı: “Türk Ordusu PKK’yı bitirdi, Öcalan bu gerçeğe teslim oldu.”
Sayın Kılıçarslan’ın anlatmaya çalıştığı şey, zaten yıllardır Mehmetçiğin süngüsüyle........
© Aydınlık
