menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Acı meyve

15 34
28.08.2025

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat’ta 2,5 yıllık ekonomi programının stres testlerini başarıyla geçtiğini söyledi. 14 aydır enflasyonun düştüğünü belirten Erdoğan, 2026’nın reform yılı olacağını ifade etti, “Ekonomi programımızın meyvelerini topluyoruz.” dedi.

Bu arada bir parantez açalım.
Geçen günlerde 2 yıllık Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi sona erdi.
Neoliberal ekonomistler bugünlerde bütün faturayı KKM’ye kesiyor. Ülkeye büyük zarar verdiğini söylüyor.
Sabah yazarı Dilek Güngör, sosyal medyadan haklı olarak şu soruyu sormuştu: “KKM tartışması kabak tadı verdi. O dönem çıkmasaydı ülkeye ne maliyet olacağını hesaplayan var mı? Burada varsayıma dayalı KKM hesabı yapan müstemleke ekonomistlerine bir soru…
Çok savunduğunuz yüksek faiz 2 yılda bütçeye ne yük getirmiş? Yoksa 60 milyar $’ı geçmiş mi?”
Örneğin Mahfi Eğilmez, KKM’nin üç yıllık uygulamasının maliyetinin 58,9 milyar dolar olarak tahmin edildiğini belirtiyor.
Oysa gerçek durum Sayın Güngör’ün ifade ettiği şekilde. 2023 Mayıs’tan 2025 Temmuz’a kadar geçen 26 aylık dönemde Türkiye, sadece faiz ödemelerine 69,5 milyar dolar harcadı. Sonuçta ortaya çıkan tabloda KKM’nin sözde zararı fahiş faizlerin misliyle altında kaldı.
Neoliberal iktisatçılar neyi savunuyordu? Yüksek faiz, devalüasyon, maaş artışlarının durdurulması... Tek çözümleri “talebi baskılayarak enflasyonu düşürmekti” yani krizin bütün faturasını emekçinin sırtına yıkmaktı. 2,5 yıldır süren, Erdoğan’ın övündüğü ve meyvelerini topluyoruz dediği program, acı meyveyi halka yedirmekti.
Bir veri paylaşalım: Türkiye Yeşilay Cemiyeti, bağımlılıkların ülke ekonomisine maliyetinin yıllık 78 milyar dolara ulaşmış durumda olduğunu belirtiyor.
Türkiye 2003-2023 arasında faize 563 milyar dolar ödedi.
Türkiye’nin dış borcu ise 530 milyar dolar.
İşte neoliberal ekonominin sonucu: Türkiye’yi sıcak paraya uyuşturucu gibi bağımlı hale getirdiler. Faiz de ciddi bir bağımlılık haline geldi. Suçu istedikleri kadar KKM’ye kessinler, Türkiye’nin başındaki en büyük belanın neoliberal politikalar olduğu gerçeğini örtemezler.

İktidar meyve topladığını iddia ediyor. Gerçek ise başka. Biz sayın Cumhurbaşkanı kadar 2,5 yıla, 14 aya gitmeyeceğiz. Sadece ağustos ayında haberini yaptığımız bazı gelişmeleri sıralayacağız, ki tablo netleşsin:
- Açlık sınırı 25 bin 952 TL’ye, yoksulluk sınırı 89 bin 768 TL’ye yükseldi.
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, temmuzda tüketici enflasyonu aylık bazda yüzde 2,06, yıllık bazda da yüzde 33,52 arttı. Haziranda yüzde 1,37 olan aylık enflasyonda hızlanma görüldü.
- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) açıkladığı haziran ayı ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler hesabı 2 milyar 6........

© Aydınlık