İşte Güvenlik Ve Sağlık Günü 2025
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2003 yılından beri her 28 Nisan’da (“İşte Güvenlik ve Sağlık Günü”) farklı bir tema ile konuya dikkat çekmeye çalışmaktadır (Bkz. ILO 187 no’lu Sözleşme).
Ülkemizde çıkarılan 6331 Sayılı Yasa ile iş (işçi değil!) sağlığı düzenlenmiştir (1). İşin sağlığı olmaz elbette! Konunun öznesi işçi olduğu için buna ‘işçi sağlığı’ denmesi gerekmez mi?
Çalışma süreçlerinde zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak üç tip çaba harcamakta olan kol ve kafa emekçileri için;
a) İş sağlığı kavramı, işçinin zarar görmesini ve ayrıca, onun ilgili olduğu işletme içi ve işletme dışı toplumsal çevrenin etkilenmesini de kapsar. Maalesef amaç artık işçi sağlığı değil, işin ve işyerinin sağlığı olmuştur!
b) İş güvenliği kavramı ise, bir işin yapılması sırasında işçilerin fiziksel, ruhsal, sosyal tam iyilik durumuna tehdit oluşturan tehlikelerin ortadan kaldırılması veya azaltılması bağlamında işverene getirilen yasal ve teknik kuralları kapsar.
İş yerleri, yapılan işin özelliği, işin her evresinde kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş donanımı, üretim yöntem ve biçimleri ile çalışma ortam ve koşullarıyla ilgili diğer hususlar dikkate alınarak üç tehlike sınıfına ayrılıyor. Burada örneğin, yüksekte çalışma gibi durumlar tehlike olarak tanımlanırken, tehlikeli bir durumda kaza olarak tanımlanan ve herhangi bir yitime yol açan örneğin düşme gibi bir olayın meydana gelme olasılığı ile sonuçlarının bileşimine risk deniliyor.
Konu sağlık ve hukuksal boyutlarıyla bütünsel olarak ele alınmalıdır. İş kazalarının yanında meslek hastalıkları ve özel gruplarda çalışma yaşamı ve sağlık ilişkisi gölgede kalmaktadır. Koruyucu işçi sağlığı gözardı edilmekte, iş kazaları ve meslek hastalıklarının tedavisi öne çıkarılmaktadır. Eh, liberalizme sağlık işi gerek! Koruyucu işçi sağlığı kavramı ile çalışma yaşamında bulunan bütün insanların fiziksel, ruhsal ve sosyal tam iyilik durumlarının desteklenmesi ve en yüksek düzeylerde sürdürülmesini; iş koşulları ve zararlı maddeler nedeniyle çalışanların sağlığına gelebilecek zararların önlenmesini; işçinin fizyolojik ve psikolojik özelliklerine uygun yerlere yerleştirilmesini, işin insana, insanın işe uyumunu esas amaçlar olarak ele alan çalışmalar anlatılmaktadır (2).
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi İSİG’e göre ülkemizde 2024 yılında en az 1897 ölümlü iş kazası (cinayeti) olmuş! 2024 yılında iş cinayetlerinin sektörlere göre dağılımı şöyle: Sanayi sektöründe 656 işçi, İnşaat sektöründe 484 işçi, Hizmet sektöründe 431 işçi, Tarım sektöründe 326 işçi. Cinsiyetlere göre dağılımı şöyle: 106 kadın işçi ve 1791 erkek işçi. 2024 yılında iş cinayetlerinin yaş........
© Aydınlık
