Ali Baba operasyonu: Sünni, Alevi, Dürzi, Yahudi, Kürdi
Devletler insan misali doğup, büyüyüp, yaşlanıp ölse de eserleri ve kurallarını benimseyen ve uygulayan yeni milletler ve devletler kadim medeniyetlerin küllerinden, toprağa zerk edilmiş tohumlarında yeniden doğdu. Bu döngüyü tahrip eden, milletlerin bir arada yaşama kültürüne zarar veren, dünyayı çekirge misali talan eden, savaşlara, yıkımlara, katliam ve zulümlere sebep olan iki habis mikrop var: Üretici olmayan asalak ve zalimler ile tekelcilik ve tekelci hegemonya. Üretici ve onu korumakla mükellef olan devlet, iblisin işaret ettiği tekelcilik ve tekelci hegemonyaya tamah ettiğinde benzemeye başladığı zalim ve barbar tüketicinin yoldaşı olur. Tekelci çıkarlarını korumak için tüm habis araçları mubah kabul eder. Kibir abidesi ve bozguncu olur, milleti böler, tüm kutsalları suiistimal ve istismar eder.
Sahip olduklarını kaybetmemek uğruna tüm alemi ateşe atar, doğayı katleder, suyu zehirler, havayı kirletir, savaşlar çıkartır, sınırlarını ve haddi aşar yakın-uzak tüm alemin ürettiğine musallat olmak ister. Fitne ve fesat kaynağı olur. Kendisine karşı yönelen tehdit ve meydan okumayı bertaraf etmek için milleti birbirine kırdırır, milleti yapan parçaları önce ana bünyeden kopartır sonra parçaları da böler. Tüm bunları mezhep, din, insan hakları, demokrasi, özgürlük, ekonomik büyüme yalanlarıyla pazarlar. Birlikten kuvvet doğduğunu bildiğinden milletteki farklı din, mezhep, etnisite, kültür farklılıklarına yatırım yapar. Başaramazsa sahadaki tüm habis yaratıkları devreye sokar. Katliamlar, soykırımlar yapar, yaptırır. Hayatı birlikte yaşanmaz hale getirir. Ve ortaya çıkan tabloda “ya taksim ya ölüm” tek çare olarak kalır.
Bir önceki ‘Yutulan Filistin’ yazımızda Filistin’e inşa edilen Siyonist Yahudi sermayesinin perde arkasını anlattık. Bu projenin bizatihi bölgemizin Musevileri-Yahudileri için iki devasa zararı oldu; Filistin’i bir Yahudi kolonisine dönüştürmek isteyen Avrupalı Siyonist Yahudiler ve liderleri, tekelci hegemonyanın sembolü olan Rothshild Hanedanlığı, Filistin’de mevcut az miktardaki Yahudi nüfusuyla bunu başaramayacaklarını biliyordu. Önce zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri olmayan Yahudileri göçe teşvik ettiler. Yoksul, az ve orta gelirli Avrupa Yahudilerine daha iyi imkânlar vaat ettiler. Çarlık Rusya’sında, Ukrayna’da, Polonya’da zuhur eden Yahudi düşmanlığı ve baskılar sebebiyle göç dışında çaresi olmayanlara yöneldiler. Musevi-Yahudi yazar Anikam Nachmani, “Yunanistan, Türkiye ve Siyonizm” adlı kitabında Siyonist lider Theodor Herzl’in 9 Haziran 1895’te günlüğüne yazdığı şu notları paylaştı: “Bütün antisemitler bizim en yakın dostlarımızdır. Yahudilerin oraları terk etmesi için Rusya Çarı, Alman........
© Aydınlık
