Buraya nasıl geldik?
Başlıkta kullandığımız soru, aslında tüm insanlığın ve 200 adet devletin kendisine sorması gereken ama bir türlü beceremediği bir sorudur. Geçmişe takılıp kalmak her ne kadar kötü bir şey gibi ele alınsa bile, en azından gelecekte nereye gideceğimizi tahmin edip planlamak bakımından çok önemlidir. Ama maalesef hem kişiler hem de devletler bazında, insanoğlu bugünün hengamesinden kurtulup ta, doğru dürüst bir geçmiş muhasebesi yapmaktan çok uzaktadır. Hele de “anı yakalamak” adı altında, bugün olana bitene ve içinde bulunduğumuz zamana verilen aşırı önem, hepimizin ve hatta devletlerimizin bile, dünü doğru dürüst değerlendirip, bugünü ona göre yaşamamızı ve yarınlara daha verimli şekilde yol almamızı engellemekte.
Başlıkta sorduğumuz soru konusunda, bu kadar uzun açıklamayı neden yaptık? Aslında bu soru, bizim ortaya attığımız bir soru da değil! Dün akşam itibarı ile bitirdiğimiz yeni yayınlanan bir kitabın adından aldık bu başlığı. Robert Dallek tarafından yazılan bu kitabın orjinal adı şöyle: “Buraya Nasıl Geldik: Theodore Roosvelt’ten Donald Trump’a”. Görüldüğü gibi başlıkta bahsedilen “biz”, ABD’liler. 1776’da başlayan ABD devletine başkanlık yapanların kişisel ve siyasi karakterlerini inceleyip, yazarın hiç sevmediği Donald Trump’a vurmak hedeflenmiş bu kitapta.
Yazar, Trump’ın çılgınlığını, tahmin edilemezliğini, karakter problemlerini daha önceki başkanlar ile karşılaştırarak açıklamaya çalışmış. Ama belki de istemeden, ABD’deki Başkanlık sisteminin........
© Aydınlık
