ABD’nin Afganistan tecrübesi ve Suriye
Bazı simgesel olaylar vardır ki, tarihin akışının değişmekte olduğunu herkese gösterir. ABD’nin 20 yıl savaştığı Taliban’a iktidarı bırakarak Afganistan’dan çekilmesi böyle bir olaydır. Çekilmesi diyoruz ama doğru ifade arkasına bile bakmadan kaçmasıdır. Çünkü, Taliban’ın başkenti kuşatması sonucu Amerikan Ordusu, klasik bir çekilme olarak icra edemediği bu harekatta arkasında değerli varlıklarını da bırakarak kaçmıştır. Biden yönetimi, kendisinden önceki Trump yönetiminin Taliban ile anlaşması sonucunda Mayıs 2021 olarak ilan ettiği çekilme tarihini 31 Ağustos’a kadar uzatmış, fakat çekilme için planları hayata geçirme şansını bulamamıştır. Taliban, Haziran ayından itibaren teker teker kentleri ele geçirdikten sonra ABD, trilyonlarca dolarını gömdüğü Afganistan harekatını sona erdirmek zorunda kalmıştır.
Afganistan harekatı, ABD’nin en uzun süreli askeri harekatıdır, kesintisiz 20 yıl sürmüştür. 2010 yılında Afganistan’daki ABD askerlerinin sayısı 100 bini bulmuştur. Fakat sonuç olarak 20 yılın sonunda ortaya çıkan manzara, Atlantik İttifakı açısından büyük bir hezimetin bütün çıplaklığıyla görünmesini sağlamıştır. Afganistan harekatının sonu, ABD’nin dünya çapındaki hegemonyasını sürdürmesinin şartı olan “düzen kurma” kabiliyetini yitirdiğinin en açık göstergesi olmuştur. Hegemonyacılık karşısında çok yönlü etkileri olan bu olayın ve durumun, Amerikan siyasi eliti başta olmak üzere Atlantik yönetimleri üzerinde derin etkileri olmuştur. Aynı........
© Aydınlık
