menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Katar saldırısından sonra Körfez’de değişen dengeler

23 1
29.09.2025

Orta Doğu, jeopolitik önemi nedeniyle tarih boyunca küresel güçlerin mücadele sahası olmuştur. Enerji kaynakları, uluslararası deniz ticaret yolları ve stratejik konumu, bu coğrafyayı dünyanın kalbi haline getirmiştir. ABD, özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde, Körfez ülkelerinde askeri üsler inşa ederek bölgedeki siyasi ve güvenlik mimarisinin en kritik aktörü haline geldi. Bu üslerin varlığı, resmi söylemde İran tehdidine karşı bir güvence olarak sunuldu. Ancak 9 Eylül 2025’te İsrail’in Katar’a düzenlediği saldırı, bu güvenlik mimarisi açısından ciddi bir kırılma noktası yarattı.

ABD’nin Orta Doğu’daki askeri varlığı, 1950’lerden itibaren adım adım gelişti. Soğuk Savaş yıllarında ABD, Sovyetler Birliği’nin bölgedeki nüfuzunu dengelemek amacıyla Suudi Arabistan, Kuveyt ve Körfez ülkeleriyle stratejik ilişkiler geliştirdi. 1990’daki Birinci Körfez Savaşı ile ABD askerleri Suudi Arabistan ve çevresinde kalıcı üsler kurdu. 2003 Irak işgali ve 2011 Arap Baharı sonrası ABD üsleri hem terörle mücadele operasyonlarının hem de enerji güvenliğinin garantörü olarak konumlandırıldı.

Katar’daki Al Udeid Hava Üssü bu bağlamda özel bir önem taşımaktadır. 11 binden fazla Amerikan askerinin konuşlandığı bu üs, CENTCOM’un ileri karargâhına ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda stratejik bombardıman uçaklarının, istihbarat ve keşif araçlarının ve yakıt ikmali uçaklarının konuşlandığı merkezdir. ABD, bu üssü bölgedeki her türlü krizi yönetmek için vazgeçilmez bir lojistik merkez olarak kullanmaktadır.

9 Eylül 2025 tarihinde İsrail, Hamas’ın Katar’daki liderlerini hedef alan bir saldırı düzenledi. Doha yakınlarında gerçekleşen bu saldırıda, altı sivil yaşamını yitirdi. İsrail savaş uçaklarının menzili, Katar’a doğrudan gidip geri dönecek şekilde yeterli olmadığı için havada yakıt ikmali yapılmadan bu operasyonun gerçekleştirilmesi imkânsızdı. İddialara göre İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait tanker uçakları bu süreçte İsrail’e destek verdi. Bu, resmen doğrulanmamış olsa da bölgedeki hava trafik kayıtları ve gözlemler bu ihtimali güçlendirdi.

Katar’daki en büyük ABD üssü olan Al Udeid’in varlığına rağmen saldırının engellenmemiş olması, Arap kamuoyunda derin bir güvensizlik yarattı. ABD, yıllardır Körfez ülkelerine 'koruma garantisi' sunuyor görünse de İsrail’den gelen bu saldırı karşısında sessiz........

© Aydınlık