Spiritüalizm ekseninde bir aşk öyküsü: Klara Miliç
“Sevgi, kutsal ve sadık sevgi her şeye kadir değil midir?” - Babalar ve Oğullar, Turgenyev
Büyük Rus romancılar arasında yer alan Ivan Turgenyev, 1818 yılında dünyaya geldi. Aleksandr Puşkin ve Nikolay Gogol sonrası Rus Edebiyatını sırtlayan isimlerden oldu. Moskova ve Petersbug Üniversitelerinin yanı sıra, Paris Üniversitesi’nde ve Almanya’da da öğrenim gören Turgenyev, Avrupalı bakış açısına sahip Rus yazarlar arasında gösterildi. Rus gerçekçilik akımının önemli temsilcileri arasında gösterilen yazar ayrıca Lev Tolstoy ve Fyodor Dostoyevski’nin de çağdaşı olarak bilinir.
Turgenyev’in Tolstoy’la arasının açık olduğu bilinir. Bu anlaşmazlıkta haklı olan tarafın kimi olduğunu net olarak bilemesek de elimizdeki veriler ışığında Tolstoy’un sivri dilliliği ve keskin mizacının sebep olduğu çıkarımını yapabiliriz. Turgenyev’in ona karşı bir garezinin olmadığı bu bilgiden de anlaşılabilir: Tolstoy’un yazarlığı bırakma kararı aldığı bir dönemde, Turgenyev ona bir mektup yazarak yazarlık yeteneğinin Tanrı tarafından ona bizzat bağışlandığını ve kararını gözden geçirmesini ister. Tolstoy’un dini inancına bağlı biri olduğunu düşündüğümüzde, Turgenyev’in mektubu daha bir anlamlı hale geliyor tabii ki. Son olarak Tolstoy’un Turgenyev’in Batılı bakış açısına sahip olmasını onaylamadığını da belirtmek gerek. Muhtemelen Tolstoy bunu “Batı hayranlığı” olarak yorumluyordu.
Dostoyevski ile de benzer sevgi-nefret ilişkisine sahiptir Turgenyev. Dostoyevski onun bazı........
© Aydınlık
