Savaş cephesinin çaresizliği
Rusya Devlet Başkanı Putin’in kararlılığı ve ABD Başkanı Trump’ın savaşı bitirme isteği Avrupa’nın savaş yanlısı yönetimlerini çıkmaza soktu. Trump’ın Avrupa’yı dışlayarak Putin ile birlikte sorunu çözeceğini açıklamasıyla başlayan süreçte, Avrupa’nın savaş şeflerini kısır bir döngüye hapsetti. Ukrayna’ya asker gönderme, silahlanma ve 30 günlük ateşkes söylemiyle debelenip duruyorlar.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, “Bu ülkelerin çatışmayı uzatma politikası izledikleri çok açık. Siyasi eylemlerini çerçevelemek için kullandıkları çifte söylemi bir kenara bırakırsak, peşinde oldukları asıl şey Rusya'nın savaş alanında yenilmesi, Rusya'nın uluslararası alanda yalnızlaşması, ekonomik olarak boğulması ve rejim değişikliğidir. Bu dört cephede de tamamen başarısız oldular. Ancak bu durum, istediklerini elde etme arzularını azaltmadı” diyor.
Avrupa’nın küreselci liderleri Trump’ın Avrupa’yı yalnız bırakmasıyla telaşa kapıldılar. Savaş cephesinin başını çeken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron soluğu Washington’da almıştı. Trump’a Avrupa’nın da masada olması gerektiğini söylemiş fakat eli boş dönmüştü. Ardından İngiltere Başkanı Starmer da Trump ile görüşmek için ABD’ye koşmuştu.
Sonra Paris, Londra ve Brüksel’de yapılan toplantılar ve zirvelerde de elle tutulur bir ilerleme kaydedemediler. Bu toplantılarda Fransa ve İngiltere, eğer bir barış süreci başlarsa, sözüm ona süreci garanti altına almak ve yeni bir “Rus saldırısına” karşı Ukrayna ordusunu desteklemek için asker gönderme planını ortaya attılar. Adını da “gönüllüler birliği” veya “istekliler koalisyonu” koydular. Ama aralarında bir birlik sağlayamadılar. Putin’in NATO üyesi ülkelerin asker göndermesi durumunda bunu savaş nedeni sayacağını açıklaması üzerine geri adım attılar.
Macron da Starmer da Ukrayna’ya gönderilecek askerlerin cephede savaşmayacağını, geri........
© Aydınlık
