menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fransa'da sonbahar hareketli geçecek

16 3
previous day


Fransa’da sistem çöküşün eşiğine gelirken, siyasi partiler ve halk da bir arayış içine girdi. Geçen yıl 2025 bütçesini Meclis’ten geçirmede zorlanan Başbakan François Bayrou’nun azınlık hükümeti, son anda Sosyal Demokrat Sosyalist Patinin desteği ile gensorudan kurtulmuştu.
Sekizinci ayını dolduran Başbakan Bayrou, Aralık’ta oylanacak 2026 bütçesi için hem kamuoyunu hem de muhalefet partilerini ikna etmek için erkenden harekete geçti. 24 Temmuz’da bir basın toplantısıyla hükümetin hazırladığı bütçeyi açıkladı. Küreselci, neoliberal programların uygulandığı 8 yıllık Emmanuel Macron döneminin bir yansıması olan 2026 bütçesi yaşanan krizin yükünü halkın sırtına yıkan bir kemer sıkma bütçesi.

3 trilyon 300 milyar avro kamu borcu, 60 milyar yıllıkborç faizi, 170 milyarı aşan bir bütçe açığı ve yüzde 1’in altında büyüyen yani büyümeyen bir ekonomi. Sanayi yatırımlarının durduğu, çiftçinin ve çalışan kesimim perişan, işsiz ve emeklilerin devletin istatistik kurumlarında “yoksul” olarak yer aldığı bir Fransa ile karşı karşıyayız.
Bayrou, yeni bütçede 44 milyar tasarruf öngörüyor. Başbakan bunu gerçekleştirmek için ne öneriyor: Kamu harcamaları tüm alanlarda azaltılacak, “verimsiz kurumlar” kapatılacak, kamuda personel alımı azaltılarak emekli olan her üç memurdan biri yerine yenisi alınmayacak, yerel yönetimlerin harcamaları kontrol altına alınacak, sağlık harcamaları azaltılacak: ilaç tüketiminin azaltılması için önlem alınacak, ilaçlarda hasta payı artırılacak, istirahat alan hastalar takip edilecek, hastaların birden fazla MR ve tomografi çekmeleri önlenecek… 2026 yılında tüm devlet çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarında artış yapılmayacak.
Başbakan “savunma bütçesine yönelik ek harcamalar dışında bir avro bile fazla harcama yapılmayacak. Tüm bakanlıkların bütçelerinde tasarruflar yapılacak, büyük maliyetli projeler ertelenebilecektir” açıklamasında bulunmuştu. Bayrou’nun bütçesinde sağlıkta 5 milyarlık bir kesintiye gidilirken silahlanmaya 4 milyar ek bir bütçe ayrılacak.

Yaz aylarında Meclis ve okullar tatile girer. Birçok işyeri yaz tatili izinlerini uygular. Yani siyasi ve sosyal hareketler durur. Ama Eylül ayından itibaren hareketlenme başlar. Başbakanın bütçe ile ilgili açıklamalarına tepkilerin hem Meclis’te hem de sokakta artacağını ve sıcak bir sonbaharın Fransa’yı beklediğini söyleyebiliriz.
Başbakan François Bayrou, Anayasa'nın 49.1. maddesinde öngörüldüğü üzere 8 Eylül'de güven oylaması yapılmasını önerdi. Güven oylaması sonrası hükümet başkanının görevden alınması durumunda, Boyun Eğmeyen Fransa Partisi Lideri Jean-Luc Mélenchon 23 Eylül'de cumhurbaşkanına karşı yeni bir görevden alma prosedürünün Meclis'e sunulacağını duyurdu. Ayrıca 10 Eylül’de, yani güven oylamasından 2 gün sonra tüm Fransa’da Sarı Yelekliler Hareketi'ne benzer eylemler başlayacak.

Bayrou Hükümeti Meclis’te çoğunluğa sahip olmayan bir azınlık hükümeti. 2024 Milletvekili seçimlerinde hiçbir parti ve ittifak grubu hükümet kurma çoğunluğuna sahip olamamıştı. Meclis 3 cepheli ittifaklardan oluştu. Yeni Halk Cephesi 182 milletvekili ile birinci, Cumhuriyetçiler ile birlikte Macron’un Merkez sağı 207 ile ikinci ve Milliyetçi Cephe (Ulusal Birlik ve Cumhuriyetçiler ’den ayrılan Eric Ciottigrubu) 143 milletvekili alarak üçüncü sıraya yerleşti. Ama parti bazında Marine Le Pen’in Partisi 123 milletvekiliyle Meclis’te birinci parti durumuna geldi.
Bayrou’nun Meclis’ten güvenoyu isteyeceğini açıklamasıyla birlikte, siyasi partiler de oylarının renklerini açıkladılar. Hükümete güvenoyu verecek partiler Macron’un Renaissance (91 milletvekili), Başbakanın MoDem (36 milletvekili), Macron’un eski başbakanlarından Edouard Philippe’in Horizons (34 milletvekili) ve hükümette İçişleri Bakanı olan Bruno Retailleau’nun Cumhuriyetçiler partisi (46 milletvekili). Hükümet toplam 577 sandalyeli Meclis’te 207........

© Aydınlık