‘Yeşil ile bezenmiş bir çevreden özgür düşünce doğar’
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) Ağustos ortalarında 2025 yılı içinde 5 binden fazla yangınla mücadele edildiğini açıkladı. OGM’nin açıklaması şöyle: "27 uçak, 105 helikopter, 5 binden fazla kara aracı, 25 bin personel, 132 bin gönüllü yangınların afete dönüşmesini engellemek için savaş halindeyiz..." Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) paylaştığı verilere göre Ocak–Temmuz döneminde 4.426 orman yangınında yaklaşık 49.769 hektar ormanlık alan yandı.
* * *
"Yeşil ile bezenmiş bir çevreden özgür düşünce doğar" sözlerini Başbakan Erdoğan 2013'de söylemişti. Çok doğru! O günlerde Orman ve Su İşleri Bakanlığının, Gazi Üniversitesi Gölbaşı Yerleşkesi’nde yapılan “5 Milyon Üniversite Öğrencisi İçin 5 Milyon Fidan Dikimi” törenine katılan törende konuşan ve Ziya Paşa’nın, "Eşek ölür, kalır semeri, insan ölür, kalır eseri” sözünü hatırlatan Erdoğan: “Bu eserlerle övüneceğiz, lafla değil” demişti. “İddia ediyorum, en az 100 yıllık tarihi süreç içinde en talihli genç nesil işte bugünün genç neslidir... Biz sadece bugünü değil, yarınları, sadece kendimizi değil çocuklarımızı, torunlarımızı da düşünüyoruz. Ağaç dikme konusunda, çevre hassasiyeti konusunda kimse bizi eleştiremez. Biz ağaç dikme konusunda, çevrecilik konusunda Cumhuriyet tarihinin en büyük projesini yürüttük. Bu topraklara, bu ülkenin şimdiye kadar gördüğü en fazla fidanı biz diktik. Şu ana kadar 3 milyar fidan dikildi. 2008-2012 yılları arasında, Cumhuriyet tarihimizin en büyük ağaçlandırma ve erozyon kontrolü seferberliğini hayata geçirdik. Şimdi de 5 milyon öğrenciye 5 milyon fidan dikiyoruz.”
Modern kentler inşa ederken insanların doğal yaşamdan kopmamasına, ağaçtan ve yeşilden ayrılmamasına özen gösterdiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan şöyle devam etmişti: “Ağaç dikme konusunda, çevre hassasiyeti konusunda kimse bizi eleştiremez, kimse bizimle çevrecilikte yarışamaz. Bütün rakamlar ortada.”
Aynı günlerde AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı da Web sitesinde başka bir gerçeğe dikkati çekmişti: "Kirli hava tabakası canlı hayatı olumsuz yönde etkilemektedir. İstanbul nüfusunun hızlı artışı ve kalitesiz yakıt kullanımı nedeniyle 1985 yılından sonra hava kirliliği yaşanır olmaya başlanmıştır. 1990'lı yıllardan sonra da tehdit edici boyutlara ulaşmıştır..." İstanbul gazeteleri de bu ölümcül tehlikeyi konu yapmış: "İstanbul'da yaşamak ömrü 4 yıl kısaltıyor" diye başlık atmışlardı! Yeşile zarar veren karbondioksit, azot monoksit, yeraltı sularına karışan nitratlar ve tarlalardaki çeşitli asitler kanser hastalığının baş nedenlerinden biri.
Ağaçlar insanın neden olduğu hava kirliliğinin yüzde 50'sini temizliyor. Uzmanların açıklamalarına göre bir hektar ladin ormanı yılda 32 ton, bir hektar kayın ormanı yılda 68 ton, bir hektar çam ormanı da 30-40 ton karbondioksit yüklü havayı emiyor. Sadece bir kayın ağacı saatte 1,5 kilogram oksijen üretiyor. Ağaç yaşlandıkça insanlara yararı artıyor. Örneğin 100 yaşındaki, 35 metre boyundaki bir kayın yılda 2,5 ton karbondioksit filtre edebiliyor. Bu nedenle endüstri ülkelerinin büyük kentlerinde yeşil alanlar çok önemli. 600 bin nüfuslu Stuttgart'ın merkezinin yüzde yirmisi yeşil alanla kaplı.........
© Aydınlık
