menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hukuk güvenliği bağlamında: Hakimin bağımsızlığı, tarafsızlığı, niteliği

34 21
12.02.2025

Halkın haber alma hakkını ilgilendiren bir işleve sahip olan gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklama furyası gelinen durumun vahametini göstermekte. Ayrıca parti liderlerine yönelik siyasal amaçlı soruşturma açma, gözaltı ve tutuklama teşebbüsleri hayra alamet gözükmemekte. Ümit Özdağ’ın tutuklanması, Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturmalar ceza hukuku alanında hiçbir yurttaş için hukuk güvenliğinin kalmadığının göstergesi.

Hukuk güvenliği bağlamında hukukun üstünlüğüne dayalı demokrasinin temel unsuru adil yargılanma hakkıdır. Adil yargılanma hakkının çatısı da tabii hakim, yargılama birliği, hakim bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerinden oluşan sütunlara dayanmakta.

Hakim bağımsızlığı açısından asıl önemli olan hakimlerin yürütme organı karşısında bağımsızlıklarının sağlanması olup hakimlerin bağımsızlığına karşı en büyük tehdit daima yürütme organından gelmiştir.

Hukuk devleti anlayışının gelişmediği ve yasalarda yer almadığı dönemlerde yürütme gücünün hakimler üzerindeki baskısını önleyebilecek bir engel yoktu. Hakimin bağımsız olmasının güvencesi ya yürütme gücünün başında bulunan kimsenin adaletseverliğine veya hakimin cesaretine bağlı idi.

Bugün ise hakim bağımsızlığı "Hakim güvencesi" adı altında toplanan kurumlarla korunmakta. Ancak bu güvence, hakimlere tanınan bir ayrıcalık değil, halk için kabul edilmiş bir teminattır. Hakimin yüksek ahlak ve erdem sahibi olması kuşkusuz zorunlu. Ancak bu nitelikler hakimin yürütme gücü karşısında bağımsızlığını sağlamaya yeterli olmamakta. Çünkü hakim de bir insandır ve yürütme gücü hakimin özlük işleri üzerinde dilediği gibi oynama yetkisine sahip olduğu sürece onun bağımsızlığından söz etmeye olanak yoktur.

Hakim güvencesi hakimlerin görevlerinden ayırılmamalarının (azledilememelerinin) yanı sıra yasada gösterilen durum ve yöntemler dışında görevlerinden geçici de olsa alınmamaları, rızaları olmaksızın yerlerinin değiştirilmemesi, emekliye sevk edilmemeleri, aylıklarından yoksun edilmemeleri, yükselmelerinin ve atanmalarının idareye bağlı olmaması gibi güvenceleri de içerir. Özetle güvence hakimin yürütme gücü karşısında tam bir güven duymasını ve kararlarını her türlü korku ve endişeden uzak verebilmesini sağlar. Bu durumda ancak hakim bağımsız sayılabilir.

Doktora tezimde 40 yıl önce belirttiğim gibi yürütmenin temsilcisi olan adalet bakanının (partili cumhurbaşkanlığı sisteminde başkanın sekreteri durumunda) ve bürokrat olan bakan yardımcısının Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) doğal üyesi olmaları hakim güvencesini tamamen ortadan kaldırmakta.

Yürütme erkinin hakimiyeti altında olan HSK, hâkim ve........

© Artı Gerçek