ZAZACANIN SINIFLANDIRILMASI ÜZERİNE
YAŞAR ARATEMUR’UN HİNT-AVRUPA TEZİNE ELEŞTİREL BİR BAKIŞ
Bu yazıda, Zazacayı (Dimilî/Kirmanckî) Hint-Avrupa dil ailesinin İranî koluna yerleştiren yaklaşımı, özellikle de İranolog Yaşar Aratemur’un görüşlerini tartışmaya açacağım. Aratemur, Zazacanın temel kelime hazinesini diğer Hint-Avrupa dilleriyle karşılaştırarak Zazacanın “bağımsız bir Hint-Avrupa dili” olduğunu savunuyor ve Zazacayı müstakil bir dil olarak Hint-Avrupa dil ailesi içinde konumlandırıyor. Zazacayı, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran dil grubuna dâhil, İranî bir dil olarak nitelendiriyor ve “Zaza” kelimesinin Akatça olduğunu söyleyerek kendi içinde bir çelişki yaratıyor.
Uluslararası literatürde de Zazaca, genel olarak “Kuzeybatı İranî, dolayısıyla Hint-Avrupa” başlığı altında sınıflandırılıyor. Ancak bu sınıflandırma, esas olarak ses denklikleri ve ortak kelime kökleri üzerinden yapılmakta; dilin eklemeli morfolojisi, Asyatik/Turanî dil havzasıyla kurduğu uzun süreli temas ve Saka–Med–Pers çizgisindeki arkaik tabaka gerektiği kadar hesaba katılmamaktadır. Düşünülmeden, Aryan teorisinin uzantısı olan Hint-Avrupa dil grubu bir inanç gibi benimsenmiş oluyor.
Benim kanaatim, Zazacanın bugünkü tasniflerde “İranî bir Hint-Avrupa dili” diye etiketlense de, yapısal bakımdan Saka, Med ve erken Persçe ile beraber Asyatik/Turanî bir dil tabakasının içinde değerlendirilmesi gerektiği yönündedir. Bu, Zazacanın coğrafî şartlara göre ses ve şekil değiştirmiş, tek köke kadar inilebilen, eklemeli bir Asyatik dil olduğu tezidir. Hint-Avrupa modelinin Zazacaya otomatik olarak uygulanması bu açıdan sorunludur; dil bilimi ile doğrudan bir ilgisi yoktur.
Morfolojik Tipoloji ve Genetik Sınıflandırma: Kuramsal Arka Plan
Oysa 20. yüzyıl boyunca gelişen morfolojik tipoloji, dil sınıflandırmasının yalnızca “soy ağacı” ile açıklanamayacağını, dillerin eklemeli (agglutinatif), bükümlü/çekimli (fusional), yalın/analitik gibi yapılara göre de incelenmesi gerektiğini gösterdi. Bükümlü/çekimli (fusional) diller, klasik modelde Hint-Avrupa dillerinin çoğudur: çekim ekleri kökle kaynaşır, tek bir ek birden fazla gramer kategorisini taşır; kök çoğu zaman seçilemez hâle gelir (Latince, Eski Yunanca, Arapça ve İbranice gibi).
Eklemeli (agglutinatif) dillerde ise kök sabittir; ekler ardışık biçimde, her biri tek bir gramer işlevini üstlenecek şekilde dizilir. Türkçe, Fince, Macarca, Japonca gibi diller bu tipolojinin klasik örnekleridir.
Zazacanın fiil ve isim çekimlerinde görülen sondan eklemeli yapı, bu bakımdan klasik Hint-Avrupa modelinde varsayılan “bükümlü yapı”ya değil, Asyatik eklemeli dillere daha yakındır. Burada soru şudur:
Aratemur, Zazacanın sondan ekli, eklemeli yapısını açıkça gördüğü hâlde, neden onu tereddütsüz biçimde Hint-Avrupa dil ailesine yerleştiriyor? Olsa olsa Avrupalı sözde bilim insanlarının emperyal gayesi olabilir: beyin yıkama yoluyla ulus devletleri, yeni “milletçikler” icat ederek parçalamak ve sömürmek.
Zazacada Eklemeli (Asyatik) Yapının Delilleri
Zazacanın morfolojik yapısı incelendiğinde, kök art arda gelen ekler düzeninin son derece belirgin olduğu görülür. Zaza gramerlerinde örnek verilen çoğul ve hâl ekleri bunu açıkça ortaya koyar.
İsim çekiminde çoğul ve yalın/oblik ayrımı şu örneklerde açıkça görülmektedir:
Burada kök (kerg-, bız-) değişmez; çoğul ve hâl ekleri sondan ve art arda gelir. Bu yapı, Türkçede gördüğümüz
ev → ev-ler → ev-ler-im → ev-ler-im-de
şemasına tipolojik olarak son derece yakındır, hatta bire birdir.
Hayvan adları üzerine yaptığımız liste çalışmasında da benzer bir eklemeli yapı ortaya çıkmaktadır:
Yani Zazacada, kök ek dizilimi Türkçeyle aynı tipolojik aileye, klasik Hint-Avrupa dillerinin çoğundan ise farklı bir morfolojiye işaret etmektedir. Zazaca da çekimli (bükümlü) kelime yapısı görülmemektedir. Kaldı ki Zaza kelimesi ilk........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein