BÜYÜCÜLÜK VE YENİ ÂŞIK TARZI
Geçen haftadaki Teke yöresinin en yetkin boğaz ustası Hüseyin Karakaya’dan söz etmiştim. Bu hafta hocası Gök Şakir lakaplı, Şakir Önal’dan söz edeceğim. (1893-1933) Kurtuluş Savaşı’nda İzmir’e kadar savaşmış ve gazi olarak dönmüş. Yörede üç telli curanın icrasında üst düzey olduğu ve çok yetkin öğrenciler yetiştirdiği biliniyor.
Gök Şakir Guguk boğazını şöyle yaptığını söylermiş:
Gök Şakir, yaylasındayken bir bahar günü guguk kuşu yakınındaki bir ağaca konmuş öterken, üç tellisini bu kuşun sesine ayarlayıp kuşun ötüşüne curasıyla eşlik etmeye başlamış. Kuş uçup gidene kadar guguk kuşuyla üç tellinin birlikteliği devam etmiş. Kuş uçunca, Gök Şakir üç telliyi elinden bırakmış. Bu arada bir örümceğin ağaçtan aşağı doğru hızlı bir iniş yaptığını görünce, izlemeye devam etmiş. Derken bir de ne görsün örümcek Gök Şakir’in ayağına kadar yaklaşmış olan bir yılanın başına iniş yapıp yılanı zehirleyerek öldürmüş. Böylece Gök Şakir örümcek sayesinde ölümden kurtulduğunu söylemiş. Guguk boğazıyla bu hikâye de anılır olmuş.
Bu konuyla ilgili ben de 2011 de yayınlanan “Karacaoğlan Geleneğinde Dirmil Güzellemeleri” kitabımda şöyle bir yorum yapmışım: “Öncelikle bu hikâye ile Guguk boğazına Gök Şakir imzasını atıyor; sonra eski dinin büyücülükten kurtulup kurumsallaşmasıyla eski ozanlar sihirbazlık ve halk hekimliği yetilerini kaybetmişlerdir. Yeni sosyo-kültürel koşulların dayatılmasıyla yeni âşık tarzı yaratılmıştır. Bu âşıklara örnek: Köroğlu, Karacaoğlan, Öksüz Dede, Dadaloğlu, Erzurumlu Emrah,........
© Antalya Son Haber
