menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MUHARREM YELLİCE HOCA’YA

5 1
11.10.2025

MUHARREM HOCA, BİZİM BİR YAZIMIZI SEPİCİNİN TAŞ DUVARDA DERİ ESKİTMESİ GİBİ (DERİMİZ DE O KADAR KALIN DEĞİLDİR AMA!)TAŞLARA ÇARPARAK YANİ TAŞLAYARAK OLUMSUZLAMIŞ.
BEN ŞİMDİ BU YANITA YANIT VERECEĞİM AMA NERESİNDEN BAŞLAYALIM?
BİZ YAZIYI ARAPLAR NEDEN BAŞARAMADILAR DA TÜRKLER BAŞARDI SORUSUNA ALTERNATİF CEVAPLAR ARAMAK MAKSADIYLA KONU AÇMAK İÇİN YAZMIŞTIM.
AMA MUHARREM HOCA, BEY DAĞLARININ BAŞINDAN KAMİKAZE GİBİ ATLADI YAZIYA. YAHU HOCA AĞZINDA KİL ISLANSIN AZICIK SABRET.

Şöyle bir Anadolu Fotoğrafı ile Altlık Yapıp Öyle Girişelim:

ANADOLU 9 VE 10. YÜZYILLARA GİRERKEN BÜYÜK YIKIMLARA UĞRAMIŞTI.

X. Yüzyılda Bizans toprağı Anadolu Coğrafyasından halkı canından bezdiren birkaç olumsuz fotoğraf koyalım önce:
Biraz daha eski tarihlere gidersek; M.S. 17 yılında, M.S. 121 yılında ve M.S. 447 yılında Anadolu’yu çok etkileyen depremler olmuştur. Koca tiyatro ve viyadükler akuadükler saraylar yıkılmış köprüler uçmuştur.
Anadolu’da geniş bir coğrafyada etkili olan diğer bir deprem M.S 17 yılında yaşanan Asia Minor depremidir. Bu depremde Batı Anadolu bölgesinin geniş bir kesimi ciddi manada etkilenmiş ve bölgedeki şehirlerde tahribatlar olmuştur.
Anadolu yarımadasını ve iç kesimleri etkileyen depremler bulunmaktadır. Ünlü Roma şehirleri yıkılmış insanlar yıkımın altında kalmıştır. Roma yol ağı ayaktadır ama ticaret yapacak para, tüccar, ticari kervanları koruyacak muhafızlar kalmamıştır.
Depremlerin arkasından meydana gelen salgın ve bulaşıcı hastalıklar da Anadolu halklarını kırıp geçirmiştir. Barış zamanlarında ihtiyaç olan hekimler salgın zamanında muhtemelen kendileri de aynı tehlike ile karşılaştığından canlarının derdindedir. Halkın müracaat kapıları azalmış ve etkisizleşmiştir.
Bu yıkımların sonunda Anadolu ve Avrasya uzun süren veba, çiçek, cüzzam, frengi ve kolera salgınları ile uğraştı.
Orta Doğu’da 10. yüz yılda insanlar evcilleştirdikleri hayvanlardan bulaşan ve bir insan paraziti olarak ortaya çıkan çiçek hastalığı zuhur etti. Bu Selçuklu Türklerinin Anadolu civarında görünmeye başladıkları zamana rastlar.
Tarihi Çin ve Roma kayıtları M.S. 1. ve 2. Yüzyıllarda bir dizi uzun süren salgın hastalıklarla uğraştı Salgınlar Avrasya’nın bir ucundan diğer ucuna kadar ülkeler arasında yayılarak Hun ve Roma imparatorluklarının insan gücü zafiyetine uğrayarak yıkılmasına sebep olacak kadar büyür.
İstanbul’da Roma İmparatoru Jüstinyen zamanında(MS.565) vebadan günde 8.000- 10.000 insanın öldüğü kayıtlarda vardır. Hatta Selçuklu döneminde de veba ile mücadele devam etmiştir.(Yeliz Aksoy. S.254)
Şimdi düşünelim; bunca yıkıntı ortada iken ve Bizans’ın bu yıkımlara gerek ekonomik gerekse yetişmiş insan gücü usta, hekim, veteriner olarak çözüm bulamadığı ortadadır.
Halk bir kurtuluş yolu ve kurtarıcı aramaktadır. Tam bu sırada Selçuklu Türkleri Anadolu sınırlarındadır.
Daha önce yazdığımız gibi, marangoz, dülger demirci, taş ustası, veteriner, hekim ve sagunlarla Anadolu’ya gelen teşkilatlı Selçuklu Türkleri Anadolu’nun çaresiz ve tükenmiş halkları için tam bir umut ışığı olmuştur.
Şunu bilmek lazım:
Selçuklu Türkleri, Horasan’a inmeden önce de sonrasında da Türk kökenli Karahanlı(Karluk), Gazneli, Harezmşahlar, hatta son demini yaşayan Oğuz Yabguluğu arasında pres olmuş vaziyetteydi.
Dört yandan yedikleri baskıya rağmen Çin’den Roma’ya doğru devam eden ticaret yolundan vazgeçmeden bağımsız kalabilmeyi başarmalıydılar. Hazar Kağanlığına bağlı Bir Türkmen beyi olan Dukak Oğlu Selçuk Sübaşı kağanlığın yıkılışından sonra kendi örgütleri ile ayakta kalma savaşı veren Selçuklu Türkleri burada baş başa kaldıkları Oğuz kolları ile örs ile çekiç arasında dövüle dövüle çelikleştiler. Hayatta kalmanın bütün siyasi ve diplomatik yollarını kullanarak sosyal yaşam örgütlenmelerini denedikleri gibi, kendi aşiretleri yanında onlara bel ve umut bağlamış olan diğer Türk-Oğuz topluluklarını da kanatları altına toplamayı başardılar.
Onlar için yeni bir yurdu teşkilatlandırmak o kadar da zor değildi.
Selçuklu Türklerinin toplumsal hazırlığı Anadolu’yu yurt yapmak isteyen bir fatih için fevkalade bir avantajdı ve bunu kullandılar. Halk da kabullendi.
Bilmem anlatabildim mi Muharrem Hoca?
Buradan aşağıda onun yazısından alıntıladığım parçaların altına büyük harflerle yazdığım cevaplar veya açıklamalar girecek. İnşallah okuyan olur.

SEPİCİ GİBİ TAŞTAN TAŞA VURARAK, KENDİ KÖŞECİĞİMİZDE KENDİ HALİMİZE YAZDIĞIMIZ BİRKAÇ SATIRI OKUYANLAR BİLE ANLAMASIN DİYE LASTİK GİBİ UZATIP, YETMEDİĞİ YERDE HALİL İNALCIK’I DA YARDIMA ÇAĞIRAN DEĞERLİ HOCAM MUHARREM YELLİCE ! BİR ÇUVAL ÇAKILTAŞINI ÖNÜMÜZE DÖKÜP GİTMİŞSİN.
ÇOĞU YERDE YENİ BİR YAZI KONUSU OLACAK ŞEYLERİ MÜNASEBETİ YOKKEN BURAYA SIKIŞTIRMAK........

© Antalya Son Haber