22 Haziran 1959 tarihinde ABD Senatosu’nda Temmuz ayının 17. günü “Esir Milletler Günü”, Temmuz ayının üçüncü haftası da (17-24) “Esir Milletler Haftası” olarak kabul edildi. ABD’nin bu kararının hedefi, hiç şüphesiz pek çok milleti ‘Demir Perde’ gerisinde tutan Sovyetler Birliği idi ve amaçları esir milletlerin hürriyetlerine kavuşmasından ziyade kendi devletlerinin siyaseti doğrultusunda konuyu dünya gündemine taşıma çabası idi.

“Esir Milletler Haftası”nın bizi ilgilendiren yanı, Sovyetler Birliği içerisindeki ‘esir’ halkların büyük çoğunluğunun Türk olmasıydı. 1970’li yıllarda bu hafta, Türkiye’de özellikle ülkücüler tarafından “Esir Türkler Haftası” olarak kabul edildi ve çeşitli etkinliklerle her yıl anıldı. 80 ihtilalinden sonra ise “Esir Türkler Haftası” unutulanlar arasına katıldı ve o günden bugüne pek anılmaz oldu. "Esir Milletler Haftası" Türk kamuoyunda yeterince bilinmiyor.

Ülkücülerin “Esir Milletler Haftası”nı “Esir Türkler Haftası” olarak anmalarının sebebi, dünyanın en eski, en köklü ve medeniyet kurucu milletlerinden biri olan Türklerin çok büyük bir kısmının başka milletlerin egemenliği altında yaşamaları, eski pek çok Türk yurdunun işgal altında olması,, kendi devletlerine sahip olamamaları ve kendi kaderlerini tayin imkânından uzak oldukları gerçeği idi.

1991 yılında insanlık tarihinin önemli olaylarından biri meydana geldi. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, kendini feshetmek zorunda kaldı ve bu fesih sonunda beşi Türk devleti olmak üzere on beş ayrı devlet ortaya çıktı. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucunda Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan adıyla beş bağımsız Türk devleti kuruldu. Bu sayılan beş Cumhuriyetin bağımsızlığını kazanması, Rusya Federasyonu........

© Anayurt