2025 yazı, Türkiye’nin su kaynaklarının kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Ankara özelinde ise durum alarm verici. ASKİ verilerine göre, başkentteki baraj doluluk oranları geçen yılın aynı dönemine kıyasla neredeyse yarı yarıya düşerek ,42’ye geriledi. Aktif kullanılabilir su oranı ise %8,52’ye kadar inmiş durumda. Bu sadece sayısal bir düşüş değil; 5,5 milyon Ankaralının günlük su ihtiyacının büyük kısmı tehlikeye girmiş durumda. Şayet yakın zamanda Başkent’te yağış görmezsek, üç ay gibi kısa bir sürede su rezervlerinin kritik seviyelere düşmesi kaçınılmaz.

Diğer yandan, kuraklığın etkisi elbette yalnızca şehir musluklarında hissedilmiyor. Türkiye’nin tarım havzalarında su kıtlığı, sulama kanallarının yetersizliği ve yanlış tarım politikaları ile birleştiğinde, üretim ciddi biçimde tehdit altında. Özellikle Konya Ovası ve İç Anadolu’nun pek çok noktası, yüksek su tüketen mısır ve şeker pancarı ekimlerine bağlı olarak yeraltı sularını hızla tüketiyor. Bu durum, hem ekosistemi bozuyor hem de kırsal geçim kaynaklarını daraltıyor. Halihazırda bu vaziyetin tarımda verim kaybı, gıda güvenliği ve fiyat istikrarı üzerinde uzun vadeli........

© Anayurt