Jeopolitik krizlere karşı Türkiye
Birçok ülke kendi iç ve dış dengelerini koruma çabasına girdi. Doğu, Batı, Kuzey ve Güneyin tam ortasında yer alan ve tüm bu ülkeleri birbirine bağlayan Türkiye’nin, bu dalgalardan etkilenmediği söylenemez. Aksine böyle bir jeopolitiğin tam merkezinde olmanın verdiği muazzam bir baskının içerisinde, denge politikaları kurarak direnmeye çalışıyor.
Türkiye’nin bu dalgaların etkilerine karşı en savunmasız yönü ne yazık ki ekonomik durumu. Hem iç hem de dış faktörlere bağlı olarak uzun süredir bir enflasyon sarmalının içinde debelenen Türkiye, ürünlerde görülen olağanüstü yüksek artışların etkisini yaşıyor. Aslında hammadde ve bazı ürünlerde dünyada sayılı üretim ülkelerinden biri. Türkiye’nin bu sorundan daha az etkilenmesi beklenir. Ancak heterodoks politikalar ile birleşen aracı ve fırsatçı anlayışın doymayan hırsı, özellikle gıda, araç, konut ve barınma gibi birçok alanda suni fiyatlanma oluşmasına ve Türkiye’yi enflasyonda Avrupa birincisi, dünyada sayılı ülkeler arasına yerleşmesine yol açtı.
Bunun yanı sıra döviz kurlarındaki dalgalanmalar, buna karşı uygulanan yüksek faiz politikaları, ülkeyi kısa yorgan ikilemine soktu. Faiz artışı ile döviz ve enflasyon ile mücadele, üretim ekonomisini etkiledi. Faizin tartışılması, üretim ve finans piyasalarında kırılganlıklar oluşturdu. Ayrıca FED’in faiz artırımı, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye akımını etkileyen bir diğer faktör oldu. Bu da döviz talebini artırarak, kur baskısı oluşturdu. Bu durum, artı bir maliyete bağlı bir enflasyon ortamı oluşmasına neden oldu. Bu sarmal ile mücadele etmek için faiz........
© Analiz
