İran çökertiliyor
Hemen akabinde Ankara, cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlayarak, BM’nin kararının gerektirdiği düzenlemeleri yaptı. Ambargo kapsamındaki İranlı kişi ve şirketlerin mal varlıklarına el koyuldu. İran’la ticaret yapmak imkansız derecesinde zorlaştırıldı.
Bu kararın arka planına kısaca göz atarsak; İran, 2015 yılına, yani nükleer anlaşmayı imzalayana kadar ağır ambargo altındaydı. Ambargo kaldırılınca, İran ekonomik olarak rahatladı. Eğer katlanan gelirler kalkınmaya ve halkın refahını artırmaya harcansaydı, İran bugün çok farklı durumda olurdu. Ama Tahran paraları Şii hilaline gömerek hem Ortadoğu’yu hem de İran’ı felakete sürükledi.
İran’ın finanse ettiği, eğittiği, koruyup kolladığı vesayet güçleriyle başa çıkamayan Arap devletlerinin ve İsrail’in baskılarından bunalan ABD, Trump’ın ilk döneminde nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilerek ambargo uygulamaya başladı. Bu siyaseti yanlış bulan AB ambargoya katılmadı. Daha doğru ifadeyle birkaç körfez ülkesi dışında ambargoya katılan olmadı. Buna rağmen İran ekonomisi süratle kötüleşti.
2015 yılında imzalanan anlaşma, muhatap devletlere, eğer İran anlaşma şartlarına uymazsa, 10. Yıl dolduğunda, kaldırılan ambargoyu yeniden uygulama hakkı tanıyordu. Ama İran, ABD’nin çekilmesine ve tek taraflı ambargo uygulamasına rağmen anlaşmaya uymayı sürdürdüğünden bu hakkın bir karşılığı yoktu ta ki İsrail İran’a saldırana kadar.
İsrail saldırınca İran hazırlanan tuzağa düşerek anlaşmaya uymayacağını deklare etti. Denetçilerin nükleer tesislere erişimlerini yasakladı. Tuzak diyorum zira İsrail’in anlaşmanın 10. Yılının dolmasına........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d