menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Almanya'da kültür savaşının hukuki boyutu: Federal Anayasa Mahkemesi seçimleri

20 0
08.09.2025

Berlin Humboldt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Osman Gülyeşil, Almanya Federal Anayasa Mahkemesi üyelik seçimlerinin yol açtığı kültür savaşı ve parti kapatma tartışmalarını AA Analiz için kaleme aldı.

***

Uzun süre küresel sistemde yüksek itibar sahibi olan Almanya, son yıllarda art arda gelen sorunlarla sarsılıyor: Demografik erozyon, kültürel yozlaşma ve ekonomik buhran gibi amiller, Almanya'nın gücünü emen faktörler arasında zikredilebilir. Kaderin cilvesidir, günümüzde Almanya için kullanılan tarif, geçmiş zamanların aksine "Avrupa'nın lokomotifi" dolayısıyla Avrupa Birliği'nin (AB) başını çeken asli kuvvet değil, tam aksine sıhhati bozuk olan "Avrupa'nın hasta adamı" ifadesidir.

Tüm bu gelişmelere rağmen saygınlığını yitirmeyen en önde gelen müesseselerden bir tanesi Federal Anayasa Mahkemesi'ydi (FAM). 1951 yılından itibaren "anayasanın hamisi" (Hüter der Verfassung) ve dolayısıyla Almanya'nın hassas parametrelerini gözeten otorite olarak telakki edilen FAM, Alman milletinin güven ve takdirini de kazanmıştı. Özellikle ferdi hak ve hürriyetler hakkında yarım asrı aşan ve emsal teşkil edecek kararlar veren mahkemenin toplumun dönüşüm ve adaptasyonundaki rolü göz ardı edilemez. ABD'nin aksine FAM'ın hakimleri halk nezdinde genellikle tanınmaz, apolitik bir portre çizip, rutin seçimlerle (hakimlerin 8'ini federal meclis, diğer 8'ini federal konsey seçer) görevlerini 12 sene boyunca ifa ederler. Ancak siyasi tartışmaların pek görülmediği bu alanda geçtiğimiz haftalarda tarihi bir ilk meydana geldi. Federal Anayasa Mahkemesi için seçilecek hakim adayı, ideolojik bir çatışmaya sebep oldu ve "kültür savaşlarının" merkezine oturdu. Tartışmalara yol açan, Frauke Brosius-Gersodorf isimli Poststdam Üniversitesi üyesi bir anayasa profesörü. Sosyal Demokratlar tarafından aday olarak gösterilen Brosius-Gersdorf, akademik yayınlarında kağıda dökmüş olduğu görüşlerinin medyaya yansımasından sonra tartışmaların odağı oldu. Zorunlu aşıyı ve AfD'ye kapatma davasını savunması ancak daha da önemlisi "insanlık onurunu" yeterince........

© Anadolu Ajansı Analiz