Birinci İntifada'dan Aksa Tufanı'na: Filistin'de işgal ve direniş
Mardin Artuklu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu, Birinci İntifada’dan günümüze Filistin direnişinin geçirdiği dönüşümü ve bugün ne anlama geldiğini AA Analiz için kaleme aldı.
***
8 Aralık 1987’de Gazze’nin kuzeyinde İsrailli bir kamyon şoförünün dört Filistinli işçiyi öldürmesiyle başlayan olaylar, yalnızca bir protestoyu değil, aynı zamanda Filistin ulusal hareketinin seyrini kökten değiştiren bir tarihsel kırılmayı tetiklemiştir. Bu olaydan bir gün sonra Cibaliye Mülteci Kampı’nda patlak veren gösteriler kısa sürede tüm Gazze’ye, Batı Şeria’ya ve Doğu Kudüs’e yayılmış ve Filistin toplumu ilk kez bu ölçekte ortak bir sivil ayaklanma altında birleşmiştir.
38 yıl sonra dahi İntifada’nın hafızası canlılığını korumaktadır. Çünkü bu süreç Filistinlilerin işgale karşı kolektif eylem kapasitesini yeniden inşa ettiği ve uluslararası toplumun gözünü işgalin yapısal niteliğine çevirmeyi başardığı bir siyasal an haline gelmiştir. Bu anlamda Birinci İntifada, yalnızca İsrail işgaline karşı sivil bir başkaldırı değil, aynı zamanda Filistin’in modern politik kimliğinin yeniden kurulduğu bir dönem olmuştur. Filistinliler vergi boykotundan genel grevlere, taş atma eylemlerinden yeraltı örgütlenmelerine kadar geniş bir repertuar geliştirmiş; İsrail’in aşırı güç kullanımı, “kemik kırma” politikası, tutuklamalar ve yerleşimci şiddeti ise işgalin şeffaf karakterini küresel ölçekte görünür kılmıştır. Bu yıllar, bir yandan Filistin siyasal temsilinin Filistinliler tarafından sorgulandığı, diğer yandan Hamas’ın sahaya çıktığı bir siyasal dönüşüm evresini temsil etmiştir. Dolayısıyla Birinci İntifada, Filistin direnişinin hem toplumsal gücünü hem de siyasal çeşitlenmesini belirleyen bir eşik olmuştur.
1987’de başlayan Birinci İntifada, işgal altındaki Filistin toplumunun siyasal öznesini yeniden inşa eden bir an olarak tarihsel önem kazanmıştır. Filistinliler sivil itaatsizlik, kitlesel protesto ve toplumsal dayanışma biçimleri aracılığıyla hem iç örgütlenmelerini güçlendirmiş hem de uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştır. Direniş karakterinin gündelik yaşam pratikleriyle iç içe geçmesi, Filistin ulusal kimliğinin kolektif eylem üzerinden yeniden tanımlanmasına imkan sağlamıştır. Bu dönem, Hamas’ın resmen kurulmasına vesile olmakla beraber İsrail işgaline karşı halk temelli itirazın devletler arası diplomasiye yön verebilecek bir güç olduğunu göstermiştir.
Bu anlamda 1991 Madrid........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar