menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir çifte standart hikayesi: Almanya'da antisemitizm ve İslamofobi

12 20
30.06.2025

İslam ve Din Bilimcisi Dr. Ahmet İnam, Almanya'da antisemitizm ve İslamofobi üzerinden uygulanan çifte standardı AA Analiz için kaleme aldı.

***

Sol Parti Milletvekili Cansın Köktürk, 4 Haziran'da Hristiyan Demokrat Parti'den (CDU) yeni seçilen Federal Meclis Başkanı Julia Klöckner tarafından üzerinde "Filistin" yazan bir kazak nedeniyle genel kurul salonundan atıldı. [1] Aynı Klöckner, yasak olan Hitler selamı veren radikal sağcı Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi kurucularından Lutz Bachmann'ı savunmuş ve bunun ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söylemiştir. [2] İktidar partisi CDU'dan üst düzey bir siyasetçinin Hitler'e destek hareketine bu şekilde göz yumarken, Gazze soykırımına dikkati çeken kıyafet giyen bir parlamento üyesine sert tepki göstermesi çarpıcı tezat oluşturuyor.

Öne çıkan bir diğer vaka ise Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile koalisyonda bulunan Hür Seçmenler Başkanı Hubert Aiwanger ile ilgilidir. Aiwanger'in 2023 yılında öğrenciyken Yahudi karşıtı broşür dağıttığı ortaya çıkmıştır. Bu olay medyada ve siyasette tartışmalara yol açsa da Aiwanger görevinde kalmıştır. [3] Bir yıl sonra ise aynı Aiwanger İsrail'e desteğini şu şekilde ifade etmiştir; "Bavyera, İsrail'in yanındadır. İsrail'in kendini savunma hakkı ve görevi vardır." [4]

Bu örnekler bir yandan antisemit içeriğe karşı kamuoyunda oluşan tepkiyi, diğer yandan da siyasi nedenlerle bu tür ırkçı eylemleri göreceleştirme arzusunu göstermektedir. Antisemitik saldırılar kabul edilemez olarak lanse edilse de bazı durumlarda siyasi sonuçlar doğurmamaktadır ancak bu tür örnekler sadece CDU'yu ya da partisinde çok sayıda antisemit üyesi olan [5] ve aynı zamanda İsrail yanlısı siyasetiyle [6] bilinen Almanya için Alternatif (AfD) ile sınırlı değildir. Neredeyse tüm Alman siyasi partilerin ortak noktası, sözde antisemitizmle mücadele ederken yabancı kökenlilere ve özellikle de Müslümanlara yönelik saldırılara tepki göstermemeleri ve Avrupa menşeli olan antisemitizm suçunu da "ithal antisemitizm" kavramını kullanarak Müslümanların üzerine atmak istemeleridir.

Nitekim 5 Kasım 2024'te Federal Meclis Sosyal Demokrat Parti (SPD), CDU/CSU, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'nin (FDP) oylarıyla antisemitizmle mücadele kapsamında "Bir daha asla! Hemen şimdi!" önergesini kabul etmiştir. Aşırı sağcı AfD de önergenin lehinde oy kullanmıştır. AfD Milletvekili Beatrix von Storch, Yeşiller'in önergeye katkısını özellikle övmüş ve önergede "ithal antisemitizm" teriminin kullanıldığını vurgulamıştır.

Bu terimle özellikle Arap kökenli göçmenler ve genelde tüm Müslümanlar kastedilmektedir. [7] Unutulmamalıdır ki, Almanya'da geçerli kabul edilen Uluslararası Holocaust'u Anma Birliğinin (IHRA) yeni antisemitizm tanımına göre İsrail'e yönelik her türlü eleştiri antisemitik olarak kabul edilmektedir. Bu "ithal antisemitizm" ifadesi, antisemitizmi öncelikle Müslümanlar ve semitik olan Araplar arasında konumlandırdığı ve istatistiksel olarak hala en büyük tehdit olan aşırı sağcı antisemitizmi görmezden gelmeyi amaçladığı için eleştirilmiştir.

Bunlar, bazı Alman siyasetçilerin çifte standart içeren davranışlarına örnek teşkil etmektedir. İsrail'in Gazze ve genel olarak........

© Anadolu Ajansı Analiz