menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Güneş balçıkla sıvanmaz!

7 1
31.10.2025

“Cehennemdeki Türkler” fıkrasını hatırlatarak yazıma başlıyorum:

Fıkra bu ya; Cehennemde yeni bir zebani işe başlamış. İlk gün kıdemli zebani tarafından gezdiriliyormuş. Her yerde dev, yüksek kaynar kazanlar içinde yanan insanlar ve her bir kazanın başında zebaniler varmış. Bizimki bakmış derin bir kazanın başında 5 zebani bekliyor.

–Bu ne demiş ?

–Bu Almanların kazanı, sürekli birlik olup yardımlaşıp üst üste çıkarak yukarıya tırmanıyorlar ve oradaki zebaniler de tırmananı tekrar aşağıya atıyor…

Biraz daha ilerlemişler dev bir kazan daha. Başında 3 zebani bekliyormuş. Bizimki yine dayanamamış;

–Peki burada niye 3 zebani bekliyor?

–Bu da Amerikalıların kazanı, bunlar da arada yardımlaşıp çıkmaya çalışıyorlar ve görevli 3 zebani yukarıya çıkanı tekrar aşağıya atıyor.

Bizimki bakmış bir sürü dev kazan ve her kazanın başında çeşitli sayıda görevli zebani varken ileride bir kazan var ki başında hiç zebani falan yok. Hemen atılmış;

–Yahu bu kazanda niye görevli zebani yok, boş mu?

Kıdemli artık bıkkın bir şekilde cevaplamış;

–O Türklerin kazanı. Görevli zebaniye gerek duymuyoruz. Zaten içlerinden birisi çıkmak için çaba sarfettiğinde diğerleri birlik olarak hemen onu aşağıya çekiyor.

İkinci fıkraysa Nasrettin Hoca'nın komşusuna borcunu ödemek için bahçesinin etrafını dikenli telle çevirtmesini konu alan fıkra...

Hani "Koyunlar geçerken tele takılan yünleri eğirerek öreceğim kazakları satıp borcumu ödeyeceğim" sözüne gülen komşuya Nasrettin Hoca'nın "Buldun peşin parayı gülersin köftehor" dediği fikra :)

Bu iki fıkra biz Türkler için, bu ülkede yoksullukla mücadele eden, her şeye rağmen hayatta kalmaya gayret eden, herkes için çok derin anlamlara sahip...

Dönelim yaşadığımız vatandan umumi insan manzaralarına...

1961 Türkiye'sinde halk yoksulluktan, yüksek enflasyondan, yani fahiş fiyat artışlarından, gelir gider adaletsizliğinden şikayetçi olarak sokaklara dökülmüştü...Düzenlenen mitingde taşınan pankartlardan birinde şöyle yazıyordu :

"Maluliyet aylığı 120 lira, ev kirası 150 lira !"

Dönelim 2025'e:

Sabah Gazetesi'nden Armağan Yılmaz'ın 26 Ekim 2025'te yayınlanan haberine göre; Yer bilimci, jeolog ve akademisyen Profesör Doktor Celal Şengör Sarıyer Yeniköy Mahallesi'nde bulunan ve 4 yıldır ikamet ettiği lüks villa yüzünden ev sahibiyle mahkemelik oldu. Şengör'ün kaldığı villa yaklaşık 1.5 yıl önce çeşitli sebeplerden ötürü satıldı. O süre zarfında Şengör, villada aylık 200 bin lira kira bedeliyle oturmaya devam etti. Ancak villanın yeni sahibi Garen Ç., evde kendisi oturmak istedi. Bu talebini Şengör ile paylaştığında ise olumsuz bir yanıtla karşılaştı. Şengör'ün evden çıkmaması ve tarafların anlaşma sağlayamaması üzerine Garen Ç. mahkemenin yolunu tuttu. İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi'ne Celal Ş. için tahliye davası açtı.

Yine aynı günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bugün barış, huzur, istikrar denince akla ilk Türkiye geliyor,” dedi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün barış, huzur, istikrar denince akla ilk Türkiye geliyor. Suriye'den Gazze'ye, Körfez'den Rusya Ukrayna arasındaki çatışmaya kadar hiçbir yerde Türkiye'siz bir denklem kurulamıyor." dedi.

Öte yandan, Türkiye'deki emekli maaşlarının düşüklüğüne ilişkin bir gerekçe de açıklandı...

SGK Başkanı Raci Kaya: "Eskiden 'mezarda emeklilik' deniliyordu, 50-55 yaşında ölüyorduk. Şu anda ortalama 78 yaşa gelmişiz. 20 yıl prim ödedikten sonra EYT ile birlikte insanlar 48 yaşında emekli oldu. Avrupa'nın tamamında ortalama yaş 65."

Şubat 2024'te Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, olası Marmara depreminin maliyetinin 325 milyar dolar olarak hesaplandığını açıklamıştı...Uğur Gülen yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş depremleri için devletin bütçesinden ayrılan payın 105 milyar dolar olduğunu, sigorta sektörünün bunun 5 milyar dolarını üstlendiğini belirtmişti...

Yine öte yandan, Kanal İstanbul inşaatları devam ederken, Prof. Dr. Naci Görür'ün konuşması tekrar gündem oldu:

"İstanbul’da milyonlarca insanın can güvenliği yokken, bu kadar insan fakirken sen niye 200 milyarı Kanal İstanbul'a vereceksin?"

29 Nisan 2011'de Yeni Şafak Kanal İstanbul'un maliyeti 40 milyar dolar haberini yayınlamıştı...

2025 DİSK-AR'dan "İşsizliğin Görünümü" raporu açıklandı : Geniş tanımlı işsiz sayısı 11 milyon 705 bin oldu!

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi'nin (DİSK-AR) yayımladığı İşsizliğin Görünümü Raporu'na göre dar tanımlı ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makas giderek açılıyor. Raporda geniş tanımlı işsiz sayısının 11 milyon 705 bin olduğu belirtildi.

TÜİK, mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranının yüzde 8,6, mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranının (geniş tanımlı işsizlik) ise yüzde 28,6 olduğunu duyurmuştu. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2025 Eylül ayında 3 milyon 75 bin oldu. DİSK-AR tarafından hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı ise 11 milyon 705 bin oldu. Raporda geniş tanımlı işsizlik ile dar tanımlı işsizlik arasındaki uçurumun arttığına dikkat çekildi.

TÜİK'in rakamlarına göre, Eylül 2023’te 3 milyon 146 bin olan dar tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024 ve Eylül 2025’te 3 milyon 75 bin oldu. DİSK-AR raporunda dar tanımlı işsizliğin azalıyor gibi görünmesine rağmen geniş tanımlı işsizliğin bu dönemde de tırmandığı belirtildi. DİSK-AR'ın verilerine göre; Eylül 2023’te 8 milyon 435 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024’te 10 milyon 450 bine ve Eylül 2025’te 11 milyon 705 bine yükseldi. Böylece dar tanımlı ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makas hızla açıldı.

DİSK-AR'ın raporunda dar ve geniş tanımlı işsizlik arasında giderek açılan farka ilişkin şu ifadeler yer aldı:

"Eylül 2024 ve Eylül 2025’te dar tanımlı işsizlik yüzde 8,6 olarak açıklansa da geniş tanımlı işsizlikte artış hızlanıyor. Eylül 2024’te yüzde 26,1 olan geniş tanımlı işsizlik oranı Eylül 2025’te yüzde 28,6’ya yükseldi ve son 1 yılda 2,5 puan arttı. Geniş tanımlı işsiz sayısında bir yıllık artış ise 1 milyon 255 bin oldu. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz işsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır.

Potansiyel işgücü sayısı son 1 yılda 1 milyon 47 bin kişi artarak 4 milyon 256 binden 5 milyon 303 bine yükseldi. Başka bir ifadeyle Eylül 2025 itibarıyla Türkiye’de 5,3 milyon kişi, çalışmak istemesine rağmen iş bulamıyor. Görüldüğü gibi dar tanımlı işsizlik dışındaki bütün işsizlik türleri yükseliyor. Bu sebeple dar tanımlı işsizlik sınırlı bir çerçeveye sahip ve işgücü piyasalarını anlamak için yetersizdir.
"Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark 15,6 puan"

TÜİK tarafından açıklanan dört ayrı işsizlik türünde de kadın işsizliği erkek işsizliğinden oldukça yüksek seyrediyor. Eylül 2025’te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,4 iken kadınlarda yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik (atıl işgücü) erkeklerde yüzde 22,7 kadınlarda ise yüzde 38,3 olarak hesaplandı. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark 15,6 puandır.
"Yaklaşık 2,6 milyon işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı"

İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. Eylül 2025’te TÜİK toplam dar tanımlı işsiz sayısını 3 milyon 75 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Eylül 2025 İşsizlik Sigortası Bültenleri verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 485 bin 419’dur. Böylece Eylül 2025’te resmi işsizlerin sadece yüzde 15,8’i işsizlik ödeneği alabildi. Yaklaşık 2,6 milyon işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yüzde 84’ünün işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor." (ANKA)

29 Nisan 2011'de Yeni Şafak Kanal İstanbul'un maliyeti 40 milyar dolar haberini yayınlamıştı...

İşte o haber:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'Çılgın Proje' olarak nitelendirilen 'Kanalİstanbul'un maliyeti 40 milyar doları bulacak. Proje 2,5 milyon işsize iş imkanı sağlayacak.........

© Akdeniz Gerçek