Hakikatten uzaklaşmanın ince çizgisi
Aşırı bir yoğunluk içinde yüzdüğümüzde, gerçeklik algımız bulanıklaşır. Bu yalnızca ideoloji, bilim ya da din için değil, spiritüel meseleler için de geçerlidir. İnsan doğası gereği bilinmeze, metafiziğe ve ruhani olana ilgi duyar. Bu ilgi doğaldır; zira insan, varoluşunun anlamını aramaya eğilimlidir. Ancak burada kritik olan:
1. Bilgiyi bir yol gösterici olarak mı yoksa,
2. Mutlak bir gerçeklik olarak mı kabul ettiğimizdir?
İnsan çoğu zaman analitik bir bakıştan ziyade, hislerini onaylama ihtiyacı duyar. Zira sorgulama gerektirmeyen, zaten hissettiklerini doğrulayan bir düşünce sistemi, bireye konfor alanı sunar. Ancak hakikate ulaşmak, bu konfor alanından çıkmayı gerektirir.
• İlgi, insanın anlam arayışında derinleşmesini sağlayan bir itici güçtür.
• Kendini kaptırmak ise, eleştirel mesafeyi kaybetmek, bir........
© Akdeniz Gerçek
