KAMONDO MERDİVENLERİ:
TAŞLARA KAZINMIŞ SEVGİ VE AŞKIN PEŞİNDE BİR HİKÂYE
Bir gün kendinizi Galata’nın o dar ve tarih kokan sokaklarında yürürken bulursanız, köşeyi döner dönmez bir sanat eserine rastlarsınız: Kamondo Merdivenleri. Zarif bir kıvrımla göğe doğru uzanan bu basamaklar, taşlarıyla size yüzyıllar öncesinden bir hikâye fısıldar. Ama işin ilginç yanı, çoğu kişi bu merdivenlerin gerçek hikâyesini bilmez. Günümüzde bu merdivenler, sosyal medyada poz veren gençler için bir "aşk merdiveni" unvanını almış durumda.
Hadi gelin, bu yanlış anlaşılmış taşların gerçek öyküsünü birlikte keşfedelim. Bir Aile, Bir Sevgi ve Bir Merdiven
Kamondo ailesi... Osmanlı döneminde finans dünyasında adeta "hazineyi bulan aile" gibiydiler. Zenginlikleri kadar sanata, eğitime ve topluma katkılarıyla da tanınırlardı. Abraham Salomon Kamondo, bu köklü ailenin lideriydi. Ama onu sadece iş dünyasındaki başarılarıyla değil, ailesine duyduğu büyük sevgiyle de tanıyoruz. Hikâye şöyle başlıyor: Abraham, torunlarının Galata’daki okula gidip gelirken zorluk yaşadığını fark eder. (Tabii o zamanlar yollar şimdiki gibi dümdüz değil; inişli çıkışlı, toprak yollar!) Ve bu sevgi dolu büyükbaba, "Benim torunlarım bu eziyeti çekmeyecek," diyerek işe koyulur. İşte Kamondo Merdivenleri’nin yapımı böyle başlar. -“Dede, neden dümdüz değil de böyle kıvrımlı yapıyorsunuz?”
-“Çünkü düz şeyler sıkıcıdır, torunum! Hayat da biraz kıvrım ister. Hem düz merdiven olursa herkes kolayca........© Akdeniz Gerçek
