menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Batı Hristiyanlığı, İsevilik Ve Eski Hristiyanlık Üzerine Önemli Hususlar

13 0
07.07.2025

Dinimizde, büluğa ermiş yani ergenliğe girmiş akıllı her Müslümana günde beş vakit namaz kılmak çok önemli bir farzdır.

Ama elbette ki namaz yalnızca Müslümanlara değil, her dini inancın ümmetine de farz olarak yerine getirmesi gereken bir görev olarak emrolunmuştur.

Fakat bugün bakıldığında namaz gibi ibadetleri iptal eden, kendine göre yürürlükten kaldıran ve inanç, itikat olarak apayrı dünyaların insanları olmuş ve nerede bir namaz kılan, rüku ve secde yapan birini görse tükürüğüyle boğacak kalbi kararmış kimseler var ki şu dünyada; işte o kimseler içine düştükleri kalp kararmasını ve çürümesini Müslüman yurtlarında gerçekleşen iğrenç fiillerle apaçık ortaya koymuşlardır ki Irak işgalinde bulunan bir ABD askerinin, cami saldırılarına ilişkin "öfkemizi dışa vurmanın bir yoluydu" şeklindeki ifadeleri zannediyorum ki ortaya koyduğumuz tezi doğrular niteliktedir.

Bu zihniyet, asırlardan beri Batı ve Haçlı saldırganlığında kendini ete kemiğe büründürmektedir.

İslam düşmanlığında hiçbir kutsalı dikkate almayan Haçlı terörizmi, genellikle insanların ibadetle meşgul olduğu için, sadece insanlar huşu içinde rüku ve secde yaptığı için savunmasız olduğu camileri hedef alıyor. Kimi saldırıların arka planında bulunan Haçlı zihniyeti, kimi zamanda kendini gizleme gereği duymadan saldırıları bizzat düzenledi.

Irak ve Afganistan işgalleriyle aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu milyonlarca Müslümanı vahşi ve barbar biçimde katleden Haçlı ABD emperyalizmi ve yancıları, Kur’ân-ı Kerîm’i yerlere attılar, yırtıp parçaladılar, mukaddes âyetleri helâya süpürdüler. Daha da vahimi camilerdeki ağır yaralıları kurşunladılar. Afganistan’da ve Irak'ta bombalamadıkları cami, kurşun yağmuruna tutmadıkları namazlı, niyazlı, imanlı, ihlaslı mümin kalmadı. Namaz kılanlara, alnı secdeye değenlere bu denli hasım olan bu emperyalist kefereler, Mesih dedikleri Hz. İsa'nın 5 vakit namaz kılan Müslümanlardan daha fazla namaz kıldığını, 7 vakit alnını secdeye değdirdiğini bilmiyorlar mı?

Gerçi bilseler ne olacak ki? Pavlus gibi Hz. İsa düşmanlarının elinde namaz ve oruçtan mahrum, teslise mahkum, kalplerinin karardığı suni bir inanışa teslim olmuş, yüreğine zincir vuranların elbette ki İsevice bir duruş beklenemezdi.

Şimdi bu vesileyle biz de Hristiyanlığa dünyada ilk inanan halklardan olan ve bugün çoğunluğu Ortodoks Hristiyanlığına inanan Süryanilerin ibadetleri ve dini ritüelleri üzerinden Hristiyanlık inancının geçmişine ve eski dönem Hristiyanlıkla günümüzdeki Hristiyanlık arasındaki farklara, Pavlus gibilerin eliyle oluşan Haçlı zihniyetiyle Hz. İsa’nın yolundan asla sapmayarak ortaya İsevice bir duruş ortaya koyanların farkına ışık tutmaya çalışalım.

Bir kere namaz başta olmak üzere eski Hristiyanların yaptıkları ibadetleri hala bugün başta Süryaniler olmak üzere Hz. İsa'nın menziline sıkı sıkı sarılabilen nadir Hristiyanlarca yerine getirildiğini ve Teslis sapkınlığına düşmeyen temiz Hristiyanların halen yeryüzünde kaldığından bahsetsek galiba çok şaşıran olacaktır.

Esasen namaz sadece Müslümanlara değil, İslamiyet’ten önceki ilahi dinlerde de müminlere farz olarak emrolunan bir ibadetti. Bunun en somut göstergesi Türkiye’deki Süryâniler arasında görülmektedir. Onların namaz ibadetlerinde İslamiyet'in öngördüğü namaz ile büyük benzerlikler söz konusudur. Günümüzde, dünya Hıristiyanları arasındaki ibadetlerde secde görülen iki topluluk Ortodoks Süryâniler ile Ermenî Gregoryen Kilisesi mensuplarıdır. Ayrıca Etiyopyalı Hristiyanları da unutmamak gerekir.

İlaveten Ashab-ı Kehf ile ilgili olarak Kur’an’da geçen “mescid” kelimesi ilk Hristiyanların namaz kıldıklarını gösterir: “Böylece, Allah'ın vaadinin hak olduğunu ve kıyametin geleceğinde şüphe olmadığını bilmeleri için (insanlara) onları buldurduk. Onların durumlarını aralarında tartışıyorlardı. (Bazıları) 'Üzerlerine bir bina yapın.' dediler. Rabbleri onları daha iyi bilir. Sözü geçenler de 'Mutlaka onların yanlarında bir mescid edineceğiz.' dediler.” (Kehf, 18: 21).

Nabatî ve Süryani dillerinde, tapınılan ve kutsal varlıklar önünde diz çökülen yer anlamında “Masgeda” kelimesi kullanılmıştır. (Soysaldı, 2010-2011)

Mardin ve çevresinde dört bin Ortodoks Süryani yaşıyor. Kırklar Kilisesi başta olmak üzere, kiliselerinde ibadet ediyorlar. Ancak diğer Hıristiyan mezheplerinden bir farkları var: Namaz kılıyorlar. Süryani namazı günde yedi vakit. Namaz kılmak için öncelikle bedensel ve ruhsal temizlik şart. Mardin’de, Kırklar Kilisesi’nde tesettürlü kadınlar, çocuklar, başları açık erkekler, önlerinde ise papazları… Secdeye gittikten sonra ayağa kalkıp dua ederek ibadetlerine devam ediyorlar. Secde edenler, günlük ibadetlerini yerine getiren Süryani “mümin”ler…

Tarihin bilinen en eski Hıristiyan topluluğu Süryaniler günde yedi kere “namaz” kılıyor. Hem de kıyam, kıraat ve secdesiyle birlikte. Tıpkı Müslümanlar gibi önce beden temizliğini yapıyorlar, ardından da namaza duruyorlar. Yaptıkları bu ibadete Süryanice “slawotho” diyorlar.

Mardin'in en meşhur kilisesi Ortodoks Süryaniler’e ait olan Kırklar Kilisesi. Söylenceye göre altıncı yüzyılda, babaları Asur Kralı Senharib tarafından Hıristiyanlığı kabul ettikleri için katledilen Benham ve Saro kardeşlerin anısına inşa edildi Kırklar Kilisesi. Adı ise Hıristiyanlığın ilk yüzyılından kalma. Bu isim putperest bir Roma İmparatoru’nun Hz. İsa’ya inanan 40 Hıristiyan’ı Sivas’ta bir gölde boğdurarak katletmesinden geliyor. Tarihi efsanelerle örülü Kırklar Kilisesi, 639 yıldan beri Mardin’in 5 kilometre kadar doğusunda bulunan Deyrulzafaran Manastırı ile birlikte Süryani Ortodoks Kilisesi Patriği’ne ev sahipliği yapıyor.

Namaz hemen her Müslüman’ın bildiği şekliyle kılınıyor. Önce haç çıkartılıp kıyama duruluyor. Yani ayakta dua ve ilahiler okunuyor. Ardından da secde. Müslümanlar’ın kıldığı namazdan biçimsel olarak tek farkı rükunun, yani belden eğilmenin olmaması. Kadın ve erkekler birlikte namaza duruyor. Bazı kadınların ise ellerinde çocukları var.

Süryânî kilisesinde ibadetlerin başında namaz ve oruç gelir. “Sıloto” (sıloso) denilen namaz Hz. Îsâ ve havârilerden kalma bir ibadettir. Havâriler döneminde namaz ferdî olarak kılındığı gibi cemaatle basit bir evde de kılınıyordu. Evde kılmak isteyen bekârsa tek başına, değilse aile efradıyla beraber kılardı. Önceleri günde üç vakit namaz kılınırdı. Namazlarda Zebûr’dan bazı âyetler okunur, ilâhiler söylenirdi. Kilisede namaz, bir ruhanî başkanlığında diyakozların yardımıyla icra edilirdi. Namaz bitince vaaz verilir, âyin yapılır, insanlar komünyondan tadıp birbiriyle selâmlaşarak dağılırlardı. Pazar günleri ve Îsâ’nın kıyam gününden itibaren elli gün süreyle Pantikos bayramına kadar namazlarda secde yapılmazdı. Kadınlar namazda en arka safta yer alır, gerek kilisede ibadet esnasında gerekse dışarıda günlük hayatta tesettüre riayet ederlerdi. Sonraları bu üç vakit namaz altı, bir müddet sonra da yediye çıkarılmıştır. Günümüzde bütün Süryânî ve Nestûrî manastırlarında yedi vakit namaz kılınmaktadır. (Çelik, 2010)

Hz. İsa’nın sözlerini içeren şu Kur’an ayeti de, Hristiyanlıkta salat denilen bir ibadetin olduğunu bize göstermektedir: “Her nerede olursam (olayım) beni mübarek kıldı. Bana yaşadığım sürece namaz kılmamı ve zekât vermemi emretti.” (Meryem, 19: 31).

Süryanice ölü bir dil. Bugün günlük konuşmalarda yöresel aksan ve diller hakim. Kimse Süryanice konuşmuyor. Ama ibadetler öyle değil; Süryanice yapılıyor. Namazda da okudukları dua ve ilahilerin tamamı Süryanice. Dualar ezberden okunduğu halde, ilahiler kitaptan ve koro şeklinde dillendiriliyor.

Namazda kadınlar ve erkekler aynı safta dursa da belli bir düzen var. Kadınlar sol tarafta, erkekler ise sağda saf tutuyor. Tüm dua ve ilahiler ayakta okunuyor. Süryani namazı Müslümanların kıldığı namazdan çok daha uzun. Tam 45 dakika…

GÜNDE YEDİ VAKİT

Süryani Ortodokslar, namazı günde yedi vakit kılıyor. İnanışa göre, kilisenin kurulduğu ilk yıllarda Hz. Davut’un Mezmurları’nda varolan “Senin adaletli hükümlerin için, günde 7 kere sana hamd eylerim” ayetinden ilham alınmış namazın kaç vakit kılınacağına. Süryaniler’de akşam, yatsı, gece yarısı, sabah, kuşluk, öğle saat on iki ve ikindi namazından ibaret vakitler. Bu vakitlerde namazını kılamayanlar ise daha sonra namazın kazasını yapabiliyor. Ancak bugün yedi vakit yerine üç vakit uygulanıyor. Namazlar birleştirilerek kılınıyor.

Namazın ilk vakti gün doğumundan bir saat önce, ikinci vakti öğlen saatinde, üçüncü vakti ise gün batışından bir saat önce kılınıyor. Sabah namazı on turdan, öğle namazı altı turdan, akşam namazı da öğle namazında olduğu gibi altı turdan oluşuyor. Her tur ise üç secdeden meydana geliyor. Pazar günleri bayram sayıldığı için kılınan namazda secde yok.

Mart ve Nisan aylarında tutulan 50 günlük oruç zamanında ise sabah namazında 30, öğle namazında 40, akşam namazında ise altı secde art arda zorunlu olarak gerçekleştiriliyor. Tüm bunların dışında gücü yerinde olan bir Ortodoks Süryani serbest bir ibadetle daha fazla secde gerçekleştirebiliyor.

Oruç zamanında kılınan namazda diz kapakları, kapatılan avuçların dışı ve alın yere değdirme suretiyle secde ediliyor. Böylece ibadet daha fazla eziyet çekilerek yerine getiriliyor ve daha fazla sevap kazandırıyor. Her Ortodoks Süryani, namazını toplu olarak kilisede kılabildiği gibi ev ve işyerlerinde de tek başına kılabiliyor. Ortodoks Süryanilere göre her erkek, kadın ve çocuğa namaz kılmak farz. Toplu namazlarda, farklı saflarda olmak kaydıyla kadın, erkek ve çocuklar birlikte namaz kılabiliyor.

Namaz ve ayin sırasında bedenen ve ruhen temiz olma zorunluluğu var. Ortodoks Süryanileri’nin inancına göre gece Cehennem’i, gündüz ise Cennet’i temsil ediyor. Sabahları okunan dualarla birlikte geceden yani Cehennem’den kurtarılıp aydınlığa kavuşturuldukları........

© Akasyam