menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kadınlara cuma namazının farz olmadığının Kur'an'daki delilleri (4)

14 0
04.08.2025

Hamileliğinin ağırlaşmasıyla fiziksel zorluklar yaşayan; 2 yıl boyunca bebeğini emziren (Bakara 2/233), evdeki bebek ve küçük çocuklarına bakmak durumunda olan, onları başkasına bırakamayan, evde hasta çocuğa, hasta yetişkine, engelliye, yaşlıya veya yatalak hastaya bakan kadınlar; bu gibi sebeplerle cuma namazına gidemeseler bile bundan dolayı sorumlu tutulmazlar.

Çünkü kendilerinin alışveriş yapma ve rızık arama (kazanma) farziyeti olmadığından, Cuma/9’da alışverişi bırakması emredilen ve Cuma/10’daki rızık arama (kazanma) emrini/farziyetini yerine getirmek için yeryüzüne dağılması gereken kimselerden olmamasından ötürü bu kadınlar günaha girmez.

Cuma/9’da “Ey iman edenler” hitabıyla genel bir ifade kullanılarak cuma namazı farz edilmiş olsada, bu bahsettiğimiz mazeretleri olan kadınlar cuma namazına gidemediklerinde günaha girmez.

Cuma/9’da “Ey iman edenler” hitabıyla genel bir ifade kullanılarak cuma namazı farz kılınmış olsa da, burada geçen alışverişi bırakma emri, rızkını temin etme sorumluluğu olan kimseler için geçerlidir. Çünkü Cuma/10’daki “Allah’ın lütfundan (rızkınızı) arayın” emri, Cuma/9’daki alışverişi bırakma emrinin kesintiye uğrattığı rızık arama sorumluluğunun devamını ve sürdürülmesini muhatabına farz kılar. Bu da, alışverişi bırakma emrinin, geçim yükümlülüğü olan erkeklere yönelik olduğunu gösterir.

Cuma/9’daki cuma namazı emriyle birlikte aynı muhataba gelen “alışverişi bırakın” emri, bu cuma namazı emrinin geçim yükümlülüğü olan erkeklere yönelik olduğunu da gösterir.

Cuma/9’da “Ey iman edenler” şeklinde genel bir hitap kullanılması sebebiyle eğer, alışverişi bırakma ve rızık arama emri istisnasız tüm müminleri kapsamış olsaydı, alışveriş yapma ve rızık kazanma yükümlülüğü bulunmayan kadınlar, yukarıda saydığımız bazı mazeretlere sahip olduklarında bu sebeple cuma namazına gidemediklerinde günaha girmiş olacaklardı. Ayette, “Ey iman edenler” şeklinde genel bir hitap olsada Allah böyle bir adaletsizlik yapmaz.

Zaten Cuma/9’da, Cuma namazı emriyle birlikte gelen alışverişi bırakma emri ve bu alışverişin devamı niteliğindeki Cuma/10’daki rızık arama emri, ancak geçim sorumluluğu olan kimselere hitaben gelmesinden dolayı, bu sorumlulukları olmayan gruplar (kadınlar, çocuklar, köleler, hastalar) cuma namazı emrininin doğrudan muhatabı değildir. Dolayısıyla alışverişi bırakma emri ve bu alışverişin devamı niteliğindeki rızık arama emriyle birlikte gelen cuma namazı emri de, geçim sorumluluğu taşımayan bu grupları kapsamamaktadır.

Çünkü cuma namazı emri, alışverişi bırakma emri ve rızık arama emirleriyle birlikte aynı hitap içinde geçmekte ve hepsi aynı muhataba yani geçim yükümlülüğü olan erkeklere yöneliktir. Neticede, cuma namazı, alışveriş yapma ve rızık arama yükümlülüğü taşıyan erkeklere farz kılınmıştır. Bu yükümlülükleri taşımayan kadınlar ve diğer istisnai gruplar ise bu emrin muhatabı olmadıklarından cuma namazından da sorumlu tutulmazlar.

Tabii ki kadınlardan dileyen camiye cuma namazına gidebilir ama kadınların cuma namazına gitmeleri, Cuma suresindeki ilgili ayetlerden anlaşılacağı üzere cuma namazının kadınlara farz olmadığı gerçeğini değiştirmez.

Şimdi Cuma/9’da geçen ve alışverişi ifade eden "el-bey” kelimesi üzerinde bir miktar duralım.

Bu “el-bey” kelimesi klasik Arapçada ve Kur’an'da “alışveriş, ticaret, satış” anlamında kullanılır. Bu kelime, sadece günlük market veya pazar alışverişini değil, kazanç sağlamak amacıyla yapılan ticareti de kapsar.

Cuma/10’da, “artık namaz bitince Allah’ın lütfundan (rızkınızı) arayın” buyrulmuştur. Bu ifade, çalışmak, ticaret yapmak, kazanç sağlamak anlamındadır. Bu ayetteki rızık arama emri, cuma namazı sonrası yeniden devam ettirilecek alışverişin yalnızca market alışverişi değil, aynı zamanda geçim sağlama faaliyeti de olduğunu gösterir.

Eğer Cuma/9’daki “el-bey” sadece marketten ekmek almak gibi küçük bir alışveriş olsaydı, yasaklanan bu alışverişi yeniden sürdürecek Cuma/10’daki “rızkınızı arayın’ emri bağlamını yitirirdi. Çünkü rızık aramak, sadece hazır bir ürünü almak değil, onu kazanmak için çalışmak, ticaret yapmak, geçim sağlamak demektir.

Bu sebeple, Cuma/9’daki alışverişi bırakma emri, yalnızca market alışverişiyle sınırlı kalmayıp, geçim sağlamak maksadıyla yapılan tüm ticari faaliyetleri kapsar.

Buradan mühim bir netice çıkar:

Cuma/10’daki “Allah’ın lütfundan (rızkınızı) arayın” emri, Cuma/9’da yasaklanan alışverişin yeniden yapılmasını emreder. Bu, Cuma/10’daki rızık arama emrinin doğrudan Cuma/9’daki alışverişi bırakma emrinin muhataplarına yönelik olduğunu gösterir. Bu muhataplar, Cuma/10’daki rızık arama emrinden açıkça anlaşıldığı üzere, alışveriş yapma ve geçim sağlama farziyeti taşıyan kimselerdir.

Cuma/10’daki rızık arama emrinin tümüyle, alışverişi bırakma emrinin muhataplarına yönelik olması, Cuma/9’daki alışverişi bırakma emrinin sadece geçim sağlama farziyeti taşıyanlara yöneldiğini açıkça gösteren kuvvetli bir delildir. Bu iki emir, geçim sağlama farziyeti olan kimselere yöneliktir.

Bu nedenle, bazı kimseler fiilen alışveriş yapsalar bile, geçim sağlama farziyeti taşımadıkları için, ne Cuma/9’daki alışverişi bırakma emrinin ne de Cuma/10’daki rızık arama emrinin kapsamına girerler.

Cuma namazı farz olanlara cuma namazını bitirmeleri sonrası için gelen rızık arama emri, cuma namazı emri ve alışverişi emriyle birlikte aynı hitap içinde aynı muhataba yönelik geçmektedir. Dolayısıyla cuma namazı emri, alışverişi bırakma ve rızık arama emrinin muhatabı olan geçim yükümlüsü erkeklere yöneliktir. Bu sebeple cuma namazı emri, hasta, köle, çocuk, kadın, yolcu, tehlikeli bir bölgede nöbet tutan asker grubunda olanlar gibi geçim yükümlüsü olmayan kimselere yönelik değildir. Bu sebeple bu kimselere cuma namazı farz değildir.

Alışveriş ve ticaret yapan çalışan kadınların olması, ayrıca cuma namazına giden kadınların olması, cuma namazının kadınlara farz olduğu anlamına gelmediğini bazı gruplar üzerinden izah etmeye çalışalım.

Cuma/9’da “Ey iman edenler” şeklinde genel bir hitap kullanılmış olsada, bu hitabın ardından gelen alışverişi bırakma emriyle ve Cuma/10’da belirtilen rızık arama emriyle aynı hitapta gelen cuma namazı emrinin asıl muhataplarının alışveriş yapma ve rızık arama (kazanma) farziyeti olan kimseler olduğu anlaşılır.

Alışveriş ve rızık arama (kazanma) sorumlusu olmayan hasta, köle, çocuk, kadın, yolcu, nöbet tutan asker grubunda olan kimseler, cuma namazı emriyle ilgili genel hitabın dışında kalır. Bu kimselerin cuma namazına gitmeleri mümkündür, ama bu durum onlara cuma namazının farz kılındığı anlamına gelmez. İlgili ayetler birlikte değerlendirildiğinde, cuma namazı ancak rızık arama ve geçim sorumluluğu olan bireyler için farzdır.

Hasta kişi kendisini zorladığında, yolcu mola verdiğinde, nöbetçi asker bir süreliğine izin aldığında ya da köle........

© Akasyam