Medeniyetler Çatışmasına Doğru mu!
Nükleer Silahlı Bir İsrail ve Batı İttifakı Dünyayı Nereye Sürüklüyor?
Sabah çayınızı yudumlarken Ortadoğu haberleri, sadece uzak bir coğrafyanın trajedisi mi, yoksa geleceğimizi şekillendiren tehlikeli bir küresel gerilimin ayak sesleri mi?
Batı medeniyetinin "insan hakları" ve "demokrasi" naraları, Gazze'nin enkazları altında can veren bebeklerin donmuş bedenleri karşısında nasıl bir anlam taşır?
Çöpte yiyecek arayan çocukların çığlıkları, BM'nin "gıdanın silah olarak kullanılması savaş suçudur" açıklamasına rağmen, Batı’nın sessizliğiyle nasıl yankılanıyor?
Siyonist İsrail, Gazze'de Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre yaklaşık 200.000 Filistinliyi katletti; bunların üçte ikisinden fazlası, yaklaşık 130.000'i, çocuktu. Bu istatistik, savaşın dehşetini değil, adeta bir neslin sistematik yok edilişini gözler önüne seriyor.
Peki, İran'la barış görüşmelerinin yapıldığı bir anda, Gazze'de yardım kuyruğundaki yüzlerce masumun bombalanması, bu katliamı unutturma çabası mıydı?
İran’a düzenlenen saldırıda 600’den fazla sivilin öldürülmesi, İsrail’i rahatlatmak için miydi? Yoksa Batı’nın, Gazze’deki vahşeti gözden kaçırmak için mi dikkatleri başka yöne çekme planı?
İran’ın nükleer müzakerelere iki gün kala saldırıya uğraması, hem onu nükleer güçten yoksun bırakma hamlesi hem de Gazze katliamını unutturma taktiği değil mi?
Bu, Batı’nın hain ve sinsi planını ortaya koymuyor mu?
Bu tablo karşısında kaçınılmaz sorular yükseliyor:
Neden Ortadoğu'da, nükleer silahlar da dahil olmak üzere muazzam bir askeri güce sahip tek devlet İsrail olsun?
Bu silahlanma, komşularına karşı bir caydırıcılıktan çok, uluslararası normları hiçe sayan geniş........
© Akasyam
