Kaçınılmaz Sona Doğru
Türkiye-İsrail Gerilimi
Son dönemde Türkiye ile İsrail arasındaki gerilim giderek tırmanıyor. Özellikle 2 Nisan gecesi, İsrail Hava Kuvvetleri’nin Suriye’nin başkenti Şam, Hama ve Humus'taki bazı noktalara düzenlediği saldırılar, Dera’nın batı kırsalını da hedef aldı. Palmira bölgesine yönelik saldırı, bazı İsrail gazeteleri tarafından "Türkiye’ye mesaj" olarak yorumlandı.
Öte yandan, Suriye Geçici Hükümet Başkanı Ahmet Şara'ya yönelik "Türkiye’ye üs kurma izni verirseniz koltukta kalamazsınız" şeklindeki uyarılar, iki ülke arasındaki gerilimi daha da artırdı. Bu gelişmeler, bölgesel dengeleri nasıl etkileyecek? Adım adım bir savaşa mı gidiliyor, yoksa bu durum büyük bir stratejik hesaplaşmanın parçası mı?
İsrail’in Türkiye’ye bu tür açık mesajlar vermesinin arkasında, ABD ve Batılı müttefiklerinin desteği yatıyor. Özellikle son dönemde İsrail’in Batı’dan aldığı siyasi ve askeri destek, daha agresif hamleler yapmasına olanak tanıyor. Ancak bu durum, İsrail’in Türkiye ile doğrudan bir savaşı göze alabileceği anlamına gelmiyor.
Tarihsel olarak bakıldığında, İsrail’in bölgesel güçlerle doğrudan çatışmaktan kaçındığı, daha çok vekalet savaşları ve psikolojik operasyonlarla hedeflerine ulaşmaya çalıştığı görülür.........
© Akasyam
