Tarihin dipsiz çukurları
Buzul Çağı'nda bu topraklar nasıl görünüyordu, ne tür canlılar geziyordu, nasıl fırtınalar kopuyordu acaba o zamanlar? Bir belgeselden söz edeceğim. Hayır, ne dünyanın, ne de insanın bu gezegendeki tarihi üzerine, fakat mevzu önce Buzul Çağı'ndan kalma dev bir çukurla beliriveriyor zihnimde.
Oraya Dipsiz Göl isminin verilmesinin ardında Buzul Çağı'nın insan türünün yetiştiği son evrelerine, 12 bin yıl öncesine uzanan tarihi yatıyor olmalı; belki gerçekten dibinin nerelere eriştiği de bilinmiyor. Milattan sonra 2020 yılında birtakım kişiler Gümüşhane'nin elli kilometre uzağına denk düşen Taşköprü Yaylası’ndaki bu gölde kazı yapmak için ilgili makamlara başvurdu. Dibinde define olduğuna dair söylentiler yüzünden iki bin metreden yüksekteki bu buzul gölünde ne aranabilir diye kimse garipsemedi, izin çıktı. İnsanın inanası gelmiyor ama bu ülkede define uğruna jandarma gözetiminde bir gölün bütün suyu tahliye edildi. Kimse kazı alanına yaklaştırılmadı; hatta o dönem Ekşi Sözlük’teki “Dipsiz Göl’ün valilik izniyle yok edilmesi”, “Dipsiz Göl’e tankerlerle su doldurulması” gibi başlıklar mahkeme kararıyla erişime kapatıldı.
Dipsiz Göl'ün dibi tarandı; Ermeni, Rum definesi arandı balçıkta dört gün boyunca. Dipsizmiş, bir şey çıkmadı. İnsana olduğu gibi göle de hürmet eksikti, iş bitince eski haline dönsün diye göl tankerlerle suyla dolduruldu sonra. Fakat göl bir canlıydı, havuz muamelesi görünce küstü, rengi bulandı, içindeki hayat bitti. Define hezeyanları yüzünden göl öldü. Hakikatin doğal alegorisi başka laf bırakmıyor.
Yatay ve dikey arayışlar
“Anneannem yere düşüp gözden kaybolan bir şeyi bulmak için ellerini yavaş yavaş yüzeyde gezdirirdi. Gözün görmediğine dokunarak el yordamıyla ulaşırdı.” Yönetmen Nagehan Uskan'ın sesiyle açılıyor film. Documentarist 17. İstanbul Belgesel Günleri’nde Johan van der Keuken Yeni Yetenek Ödülü’ne değer görülen “Sweet Home Adana”, bugün gözden kaybolmuş olanları aramak için böyle yavaş yavaş gezinme ihtiyacının ürünü zaten. Daha önce yapımcılık yapan Uskan, yirmi dakikalık bu ilk belgesel filminde........
© Agos
visit website