Statü uyumsuzluğu baş ağrıtmaya devam ediyor
Ermeni kurumlarının yasal statüleri ile fiilî durumları arasındaki makasın yarattığı sorunları her seferinde vurguluyoruz. Bu durumu betimlemek için ‘Dar Gömlek’ başlıklı bir rapor da yazdık ama durumda değişme olmadığı gibi değişme olacağına dair bir işaret de yok. Tam tersine, bu tutarsızlık irili ufaklı sorunlar yaratmaya devam ediyor. En yakın örneği, Beyoğlu Üç Horan Vakfı seçimlerine sabık yönetim kurulu başkanı Simon Çekem’in mahkeme nezdinde yaptığı itiraz sonucunda yaşananlar. Daha evvelki bir yazıda bunu anlatmıştım. Kısaca tekrar etmek gerekirse, Çekem, yeni seçim tertip heyeti atanmasının ve yönetim kurulu üye sayısının değiştirilmesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle dava açmış; mahkeme, birinci iddiayı geçersiz, ikincisini yani yönetim kurulu üye sayısının değiştirilmesinin usulsüz olduğu iddiasını geçerli sayarak bu vakfın seçiminin iptaline karar vermişti. O yazıda bu kararın muhtemelen bilirkişi raporuna istinaden verildiğini söylemiştim. Gerekçeli karar yayımlandı ve tahmin edildiği üzere mahkeme, bilirkişi raporuyla tam uyumlu biçimde üye sayısının değiştirilmesini vakfın organizasyonunun ve örgütlenmesinin değişmesi olarak kabul etti (ki mantıksız değil) ve böyle bir değişikliğin seçim tertip heyeti tarafından değil ancak VGM ve vakfın yönetim kurulundan birinin teklifi, diğerinin onayıyla olabileceğini belirtti. Bunu gene bilirkişi raporundan alarak, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 112. maddesinden kıyas yoluyla çıkardı. O madde Türkiye mevzuatında ‘yeni vakıflar’ olarak nitelendirilen, yani cumhuriyet döneminde kurulan vakıflara dair genel bir hüküm.
Peki, başta söylediğimiz, Ermeni........
© Agos
visit website