menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“O zamanlar Hrant Dink’i korumak cesaret isterdi”

16 24
11.09.2025

Hrant Dink cinayetinin ardından bir vesile ile gittiğim emniyet binasında karşılaştığım, kendisinin cinayete dair bir sorumluluğu olmadığını açıklamaya çalışan üst düzey bir emniyet görevlisine, “Cinayete doğrudan ve aktif bir katılımınız olmayabilir ama siz, hepiniz, cinayetin işleneceğini, cinayet planlarını bütün ayrıntılarıyla biliyordunuz, engel olmadınız, onu korumadınız, neden?” diye sorduğumda aldığım cevap aynen şöyleydi:

“O zamanlar Hrant Dink’i korumak cesaret isterdi.”

Vatandaşın can güvenliğini, yaşam hakkını korumakla yükümlü üst düzey bir emniyet görevlisi, Hrant Dink’in yaşamı söz konusu olduğunda görevini yapabilmenin cesaret gerektirdiğini söylüyordu. “Neden cesaret istiyordu?” diye sorduğumda, ellerini iki yana açıp başını bir tarafa eğdi ve sustu, “Siz biliyorsunuz” anlamına geliyordu bu hareketi.

Anladığım şuydu; Hrant Dink Ermeniydi, Ermeni olduğu için yaşamı korunmaya değer bulunmamış, onu korumak için kimse kılını kıpırdatmamıştı. Hatta hatırlayacaksınız, Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast Samsun’da yakalandığında, emniyetin çay ocağına götürülmüş, emniyet, jandarma ve MİT görevlileri onunla fotoğraf çektirmek için birbirleriyle itişmiş, bir katil zanlısına eline bayrak tutuşturarak kahraman muamelesi yapmışlardı.

Hrant Dink, özel harp aygıtı operasyonuyla hedefteydi. Kamu görevlilerinin zihniyet dünyasında da Ermenilere yaşam hakkı tanınmıyordu. Hrant Dink’i korumak için girişimde bulunmak bu yüzden cesaret istiyordu. Bu ülkede güvenli yaşamak hakkına sahip olmakla Ermeni olmak, hele Hrant Dink olmak bağdaşmıyordu.

Karşımda kendini aklamaya çalışan bu emniyet görevlisinin sorduğum soruya verdiği cevabın kendisi bile onun cinayet planından haberdar olduğu anlamına geliyordu.

Kamu görevlileri dediğimiz koca bir teşkilatın bütün mensuplarının birer kan içici canavar olmadığı, çoğunun sıradan devlet görevlilerinden oluştuğu düşünüldüğünde “Bu suskunluğu sağlayan nedir?” diye sorarsanız cevabım nettir: Bu suskunluk, devlet suçu söz konusu olduğunda sağlanıyor.

Bu yazıdan önceki iki yazıda Hrant Dink........

© Agos