menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu rezil kargaşada ne yazayım, Bodrum yazayım bari

88 0
11.09.2025

Benim gibi haftada bir yazıp olayları toparlayanlar ne yapıyor bilmiyorum ama ben bu hafta ne yazacağımı şaşırdım. Çünkü her şey bulanık. Her şey mantık dışı. Her gelişme baştan sona saçma. Hiçbir şey belli değil.

Kürt Barışı dedik, bir asırdır halledilmeyen konuyu ele almayı becerdik, kurduğumuz Komisyon neredeyse işleri “komisyona havale” için komisyon kuracak.

Bu arada, korkudan adını “otokrasi” koyup geçiştirdiğimiz bir rejim var, ağzını açanı ve kalem tutanı içeri atan, züğürtlükten sürekli vergi salan ve devletin mallarını satan. O kadar ki, dün Boğaz köprülerinin ve otoyolların satılacağı haberi çıktı!

Şimdi bu kargaşada bi de CHP’ye kayyım atama rezilliği var; nereden baksan evlere şenlik. İstanbul il merkezine polisle girmeler ve saire…

Gazze perişanlığından hiç bahsetmiyorum.

Bilgisayarcı arkadaşım Bülent’e yine gün doğdu, arıyor, ‘Ben ne yazayım bilemiyorum çünkü olan biteni anlamıyorum’ deyince fırsatını yakalamış: “Koskoca profesörsün, nasıl anlamazsın! Anlamıyorsan Bodrum yaz! Akıl sağlığımı korumak için, de!” diyor.

Sezon bitsin diye bekliyordum ama galiba elim mahkum.

***

Ben eskiden ne büyük zevkle Bodrum yazıları yazardım, bu sezonki raporumdur filan deyip; sitemde “raporumdur” kelimesiyle aratırsanız çıkar .

Ama Dalavera abimiz öldükten sonra hayat suyum kesildi. Dizler de iyi sayılmaz, evden pek dışarı çıkmıyorum. Sadece, o da Feyhan’ın zoruyla, akşamüstüleri önümüzdeki Paşatarlası plajına gidiyorum. Daha önce yarım saat ilerimizdeki kruz (cruise) limanına kadar yürüyüp bacakları biraz açıyorum, sonra dalga yoksa biraz sırtüstü yüzüyorum, varsa ki genellikle var, omuzuma kadar suya girip yarım saat yürüyorum, hatta bacaklarımı iyice kaldıra indire “koşuyorum”.

Bodrum bir marka. Gezme, rahatlama, eğlenme ve saire markası. Ama bak şimdi, önce yarım saat karada yürüyüp bacaklarımı açıyorum dedim ya, sinir içinde kalıyorum. Çünkü bu beş yüz metrelik yaya kaldırımını sıpalar bisiklet kaldırımına, eşşekler skutır (scooter) kaldırımına, eşşoğlueşşekler de motosiklet kaldırımına dönüştürmüş vaziyette.

Müdahale ediyorsun, kardeşim burası yaya yolu değil mi diye; ama isterseniz ne ben yine sinirleneyim ne de sizi sinirlendireyim, bu noktada bırakayım. Ana avrat içimden........

© Agos