menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Hak hukuk Adalet” Arayışında İktidarı Araf’ta Bırakmak

16 1
26.03.2025

Prof. Dr. Mustafa Durmuş – Kamuoyunda yaygın bir biçimde kullanılan biçimiyle “19 Mart Darbe Girişiminin” ardından patlak veren ve tüm Türkiye’ye yayılan protesto eylemleri sürüyor. Milyonların çok soğuk gecelerde dahi eylem alanlarını doldurduğu bu gösterilere asıl olarak gençler damgasını vurdu.

Yaratıcı eylem biçimleri

Özellikle de gençlerin sergilediği bazı (“sivil itaatsizlik” olarak da adlandırılabilecek) eylem biçimleri sadece alanları darbe karşıtı bir mücadele alanına çevirmekle kalmıyor, katılımcı kitleyi de giderek büyütüyor.

Polis barikatının önünde ve biber gazı eşliğinde dans eden gençler mi, erik dalı türküsüyle oynayanlar mı, yerde şınav çekenler mi, sevgilisine evlilik teklifi yapanlar mı ararsınız, bu ve benzeri çok şey var alanlarda. Tüm bunlar gençlerin ne denli yaratıcı olduklarını ortaya koyuyor

Ancak bu eylemlerden birisi tam anlamıyla viral oldu ve iktidarın, eylemci kitleyle ilgili “şiddete başvuran eylemci” algısı yaratan dezenformasyonunu etkisiz kıldı: Semazen kıyafetiyle (derviş) kendi etrafında dönen bir eylemci. Gençler böyle performanslar sergilerken, bu performanslara polisin verdiği tepki ise genelde gençlere tazyikli su ve biber gazı sıkmak biçiminde oluyor.

Bu birkaç günde elde edilen deneyim, adaletsiz ve hukuk tanımayan iktidarlara karşı toplumun kendisini savunabilmesi için güçlü bir strateji ve buna uygun etkili taktiklere başvurmasının kaçınılmaz olduğunu da gösteriyor. Kuşkusuz bu eylemlerin şiddet içermeyen, amacından saptırmaya ve provokasyona geçit vermeyen, demokratik ve barışçıl eylemler olarak ivme kazanması gerekiyor.

Kısaca, hak hukuk ve adalet arayışı içinde olanların, aşırı sağcı-otoriter rejimi, adaletsiz ve hukuk tanımayan iktidar sahiplerini ve baskıcı sistemi “kaybet-kaybet” durumuna sokmak için, bu eylemlerini sürdürmeleri ve şiddet içermeyen yeni taktikler ve eylem biçimleri geliştirmeleri gerekiyor. Bunun için de hem teoriye başvurulması hem de pratik örneklere bakılması lazım.

Araf’ta bırakan eylemlilikler!

Kabaca “İktidarı Araf’ta Bırakan Taktikler” olarak tanımlanabilecek olan bu taktikler, teoride, iktidar sahiplerinin adaletsizliklerini ortaya çıkararak, meşruiyetlerini sorgulatarak, her türden toplumsal muhalefeti harekete geçirmeyi amaçlar. Bu taktikler ayrıca demokratik bir direniş hareketini örgütlerken, siyasal iktidara da “göstereceği her antidemokratik aksiyonun kendilerine reaksiyon olarak geri döneceği seçimler yapmaya zorlayacağını” gösteren taktiklerdir.

“Araf’ta Bırakan Eylemler” sadece sembolik protestolar değil, stratejik, otoriterliği halkın önünde yargılayan iktidar karşıtı eylemlerdir. Bu eylemler özellikle performans sanatçıları, tiyatro sanatçıları, komedyenler tarafından hayata geçirilebilecek iyi birer araçtır. Sokak eylemlerinin yanı sıra, bu tür eylemlere de başvuran politik hareketler mücadele alanını genişletirler, rakiplerini hataya zorlarlar, rakiplerinin gayrimeşruluklarını açığa çıkarırlar ve daha fazla insanı ve kitleyi kendilerine çekerler. Kısaca, bu taktikler ve eylemler otoriterliğe, baskıya ve adaletsizliğe karşı mücadelede demokratik muhalefetin elindeki en etkili araçlardan birisidir. (1)

Bu eylemler genelde başarılı olurlar zira iktidarın adaletsiz doğasını açığa çıkartırlar ve dünyaya baskıcı rejimlerin tam olarak nasıl işlediğini gösterirler. İktidarları “zayıf görünmek ya da zalim görünmek” arasında seçim yapmaya zorlarlar ki her iki durumda da iktidara kaybettirirler. Kitlesel katılım sağlarlar ve sıradan insanların yüksek riskli çatışmalara girmeden eylemlere katılmalarına olanak tanırlar. Güçlü medya anları, viral, yüksek oranda paylaşılabilir görüntüler ve hikayeler yaratırlar, politik hareketin moralini yükseltirler. Bu anlamda başvurdukları mizah, hiciv ve yaratıcılık protestocular........

© Açık Gazete