ÇİFTE STRATEJİ; BARIŞ İÇİN DEMOKRASİ, DEMOKRASİ İÇİN BARIŞ
Türkiye halkları barış ve demokrasi gibi vazgeçilmez iki mücadeleyi birlikte vermenin tarihsel momentini yaşıyor. Tam bu momentte Abdullah Öcalan’ın çağrısına uyarak PKK 12. Kongrede kendini fesih etti ve 19 martta otoriter rejimin örgütlediği sivil darbeyle Ekrem İmamoğlu yargı eliyle tasfiye edilme süreci başlatıldı. İki gelişme birbirinden ayrı gibi görünse de, aslında Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek barış ve demokrasinin ortak bir mücadele zemininde birleştirilmesine işaret ediyor.
Demokratik muhalefete baskı uygulayanlar barışın karşısına aşılması zor engeller örmek için gizli planlarını devreye sokmaktan geri durmayacaklar. Bu yüzden barış mı demokrasiye yoksa demokrasi mi barışa yol açacağı sorusu yaşamsal önemdedir.
Yazı barış ve demokratikleşme sürecinde beliren engelleri, kuşku ve belirsizlikleri dikkate alarak Türkiye’de derinleşen otoriter rejim koşullarında barış sürecinin yürütülme imkânlarını ve sınırlarını, demokratik değişim perspektifiyle ele almaktadır. Barış ve demokrasi arasındaki karşılıklı bağımlılığı tarihsel örneklerle analiz ederek Türkiye için bütünlüklü bir çözüm stratejisi önermektedir.
Türkiye’nin son yıllarda içine girdiği siyasal atmosfer, barış........
© Açık Gazete
